Evliyayı kiramdan DerviÅŸ Muhammed “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, dinimizin temeli, İslamiyet’i öÄŸrenmek ve baÅŸkalarına öÄŸretmektir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Efendimiz “aleyhisselam”; (Birbirinize Müslümanlığı öÄŸretiniz. Emr-i marufu bırakır iseniz, Allahü teâlâ, en kötünüzü başınıza musallat eder ve dualarınızı kabul etmez) buyuruyor.
Sordular:
- Emr-i maruf yapmak çok mu sevaptır efendim?
- Elbette. Hadis-i ÅŸerifte; (Bütün ibadetlere verilen sevab, Allah yolunda gazaya verilen sevaba göre, deniz yanında bir damla su gibidir) buyuruldu.
- Hadisin devamında ise; (Gazanın sevabı da, emr-i maruf ve nehy-i anilmünker sevabı yanında, denize nazaran bir damla su gibidir) buyuruluyor.
Evlat, ana babaya emanettir
Bir gün de bazı sevdiklerine;
- KardeÅŸlerim, evlat, ana baba elinde bir emanettir, buyurdu. Çocukların temiz kalbleri kıymetli bir cevher gibidir. Mum gibi, her ÅŸekli alabilir ve küçük iken, hiçbir ÅŸekle girmemiÅŸtir.
Ve devam etti:
- Temiz bir toprak gibidir. Temiz toprağa hangi tohum ekilirse, onun meyvesi hasıl olur.
Sordular:
- Bize ne tavsiye edersiniz efendim?
- Çocuklara iman, Kur’an ve Allahü teâlânın emirleri öÄŸretilir ve yapmaya alıştırılırsa, din ve dünya saadetine ererler. Bu saadette anaları, babaları ve hocaları da ortak olur.
- ÖÄŸretilmezse efendim?
- EÄŸer bunlar öÄŸretilmez ve alıştırılmaz ise, bedbaht olurlar. Yapacakları her fenalığın günahı, ana, baba ve hocalarına da verilir.
|