Evliyanın en büyüklerinden Kâdî Muhammed Zâhid “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Efendim, Ä°slamiyet dünya zevklerini yasak etmiÅŸ midir? diye sordular.

Cevabında;
- Hayır, İslamiyet zevki yasak etmemiş, fakat zevklenmenin zararlı olmasını yasaklamıştır, buyurdu.

Ve ilave etti:
- O halde, aklı olan kimse, zevklerini Allahü teâlânın gösterdiÄŸi yoldan temin eder. Ä°slam’ın güzel ahlakı ile süslenir. Herkese iyilik eder. Kendisine kötülük yapanlara da iyilikle karşılık verir. Ä°yilik yapamazsa, hiç olmazsa sabreder.

Åžöyle devam etti:
- Böylece hem zevklerine, rahata, huzura kavuÅŸur. Hem de, ahiretin sonsuz azablarından kurtulur.

Ve özetledi:
- Görülüyor ki, bütün rahatlıkların, saadetlerin başı, iman etmekte, Müslüman olmaktadır.

Dinler, Allah’ın rahmetidir

Bir gün de sohbetinde;
- Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, faydalı ÅŸeyleri yapmalarını emretmiÅŸtir ki, bu emirlere (Farz) denir, buyurdu.

Ve ekledi:
- Zararlı ÅŸeyleri yasak etmiÅŸtir. Bunlara (Haram) denir. Farzların ve haramların hepsine (Ahkâm-ı Ä°slamiyye) denir.

Ve devam etti:
- Dinler, Allahü teâlânın kullarına rahmetidir, ihsanıdır. Ahkâm-ı Ä°slamiyyeye uyanın duaları muhakkak kabul olur.

Sordular:
- Namaz kılmazsa efendim?
- Namaz kılmayanın, haram yiyip içenin, Ä°slamiyet’e uymadığı anlaşılır ki, bunun duaları kabul olmaz.

Ve özetledi:
- Ä°slamiyet’e inanan ve uyan, Allahü teâlânın ihsanına kavuÅŸur, mesut olur. Ä°nanmayan, bu saadetten mahrum kalır.