Büyük Velilerden Nizameddin Evliya “rahmetullahi aleyh” hazretlerinden, bir gün nasihat istediler.
Cevaben;
- Size nasihatim, yenilen lokmalarda, ihtiyatlı davranınız! buyurdu. Bir Müslümanın, her yerde bulduÄŸu, her ÅŸeyi yemesi doÄŸru deÄŸildir. Lokmaların helalden mi, haramdan mı geldiÄŸini düÅŸünmek lazımdır.
Ve devam etti:
- İnsan, başlı başına değildir ki, her bildiğini, aklına geleni yapsın. Sahibimiz, yaratanımız var. Onun emirleri ve yasakları var. Beğendiği ve beğenmediği şeyleri, alemlere rahmet olan Peygamberleri ile, bizlere bildirmiştir.
Derin bir âh çekti.
- Sahibinin, yaratanının beğenmediği şeyleri isteyen, ne kadar bedbaht ve zavallıdır ki, her şeyi sahibinin izni olmadan kullanmak istiyor.
Åžöyle devam etti:
- Böyle kimseler, utansın ki, dünyada, bu ÅŸeylerin gelip geçici sahiplerine sormadan bir ÅŸeylerini kullanmıyor. Bu, hakiki olmayan sahiplerin haklarını gözetiyorlar da, bunların hakiki sahibi, beÄŸenmediÄŸi ÅŸeyleri, ÅŸiddetle, pek sıkı yasak ettiÄŸi ve yapanları ağır cezalarla korkuttuÄŸu halde, Onun sözüne iltifat etmiyor, aldırmıyorlar.
Ve sordu:
- Bu hâl, Müslümanlık mıdır, yoksa kâfirlik mi? İyi düÅŸünmelidir! Åžimdi ecel gelmemiÅŸ, fırsat elden kaçmamıştır. GeçmiÅŸteki kusurları tamamlamak, düzeltmek mümkündür.
Ve ilave etti:
- (Günahına tövbe eden, hiç günah yapmamış gibidir) hadis-i ÅŸerifi, kusuru olanlara müjdedir.
Müslüman çok kıymetlidir
Bir gün de buyurdu ki:
- Müslüman, çok kıymetlidir. Dünyaya bedeldir Müslüman. Müslümanın yüzüne bakmak ibadettir.
- İbadet mi efendim?
- Evet. Müminin yüzüne sevgiyle bakana, cenâb-ı Hak yüz ömre sevabı verir.
- Hikmeti ne efendim?
- Çünkü Müslüman, Allah’ın dostudur. Halis Müslümana, gökteki melekler bile imrenerek bakarlar.
|