Büyük İslam âlimlerinden Abdülhalık-ı Goncdüvani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün yeni evli bir gence;
- Evlilik nasıl gidiyor evladım? diye sordu.
Delikanlı başını öne eÄŸdi:
- Bazı sıkıntılar oluyor efendim.
Buyurdu ki:
- Dikkat edeceÄŸin bazı ÅŸeyler var oÄŸlum. Hanımını, hiçbir surette üzmemeli ve incitmemelisin. Allahü teâlânın emirlerini yapmak hususunda olan kusuru için, bir günden çok dargın durmamalı, huysuzluklarını yumuÅŸak karşılamalısın.
Åžöyle devam etti:
- Onlar, erkeÄŸe emanet olunmuÅŸlar, gülerek, tatlılıkla geçinmek için alınmışlardır.
Genç memnun olmuÅŸtu:
- Başka tavsiyeniz var mı efendim?
- Var oÄŸlum. Aklı olan erkek, hanımını üzmez. Hayat arkadaşını üzmek, incitmek, ahmaklık alametidir.
Ve izah etti:
- Çünkü zalim ve huysuz kimsenin hayat arkadaşı devamlı üzülerek asabı bozulur. Sinir hastası olur. Sinirler bozulunca, çeÅŸitli hastalıklar hasıl olur. Hayat arkadaşı hasta olan bir eÅŸ, mahvolmuÅŸ, saadeti sona ermiÅŸtir.
Delikanlı dikkatle dinliyordu:
- Neden mahvolmuÅŸtur efendim?
- Çünkü eÅŸinin hizmetinden, yardımlarından mahrum kalmıştır. Ömrü, onun dertlerini dinlemekle, ona doktor ilaç aramakla, ona, alışmamış olduÄŸu hizmetleri yapmakla geçer. Bütün bu felaketlere, bitmeyen sıkıntılara, kendi huysuzluÄŸu sebep olmuÅŸtur.
Pişmanlık fayda vermez
Derin bir nefes aldı:
- Dizlerini dövse de, ne yazık ki, bu piÅŸmanlığının faydası yoktur.
Ve öÄŸütledi:
- O halde evladım, hayat arkadaşına yapacağın huysuzlukların, iÅŸkencelerin zararlarının kendine de olacağını düÅŸün! Ona karşı, hep güler yüzlü, tatlı dilli olmaya çalış! Bunu yapabilirsen, rahat ve huzur içinde yaÅŸar, Rabbinin rızasını da kazanırsın!
Genç çok memnun olmuÅŸtu.
- Allah razı olsun efendim, dedi.
|