Büyük İslam âlimlerinden Abdülhalık-ı Goncdüvani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün bazı genç evlilere;
- Hanımlarınıza karşı iyi huylu ve yumuÅŸak olun, buyurdu. Onu, hiçbir zaman incitmeyin.
Sordular:
- BaÅŸka tavsiyeniz nedir efendim?
- Mesela yapamayacağınız ÅŸeyleri bile söz vererek gönlünü alın. Çünkü o, evinde kapalı, baÅŸkalarından ümitsiz ve yalnız size alışmış olan biricik dostunuz, dert ortağınız ve aÅŸçınızdır.
Åžöyle bitirdi:
- Çocukları terbiyede, ona yardım ediniz. Çünkü, bebek, anasına, gece gündüz aÄŸlayıp, hiç rahat vermez. Onu insafsızca üzen bir alacaklıdır.
Ve özetledi:
- O halde, ona imdat edene, Allahü teâlâ yardım eder.
Evlilik, mesuliyet ister
Bir gün de evlenmek isteyen sevdiÄŸi bir gence;
- Evladım, evlilik büyük mesuliyet ister. Onu memnun edebilecek misin? diye sordu.
Genç merak etti:
- Neler yapmam lazım efendim?
- Her ÅŸeyden önce onu hiç üzmemelisin. Sonra, ona memlekette âdet olan elbisenin, çamaşırın en kıymetlisini almalı, ev içinde her istediÄŸi, güzel ÅŸeyleri giydirmelisin.
Delikanlı sordu:
- BaÅŸka efendim?
- Ona, iyi ÅŸeyler yedirmeli, zengin olursan, helal olan her ÅŸeyi almalısın. Ona geniÅŸ, kullanışlı, sıhhi ve İslam hanımına yakışan elbise ve nefis yiyecekler temin etmeyi, kendine borç bilmelisin.
Åžöyle devam etti:
- Hanımının nafakasını sıkmamalı, israf da etmemelisin. Ailenin nafakasına verilen paranın sevabı, sadaka sevabından daha çoktur.
Åžöyle bitirdi:
- Efendimiz “aleyhisselam”; (Gaza için, köle âzâd etmek için, fakire sadaka için ve evindekilerin nafakası için sarf edilen altınların en üstünü ve sevabı çok olanı, evin nafakasına verilen altının sevabıdır) buyuruyor.
|