Büyük âlim ve Velilerden Emir Hüsrev Dehlevi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, İman, ibadet ve ahlak bilgilerini lüzumu kadar öÄŸrenmek ve çoluk çocuÄŸuna öÄŸretmek, her Müslümana (Farz-ı ayn)dır, buyurdu.
Ve ekledi:
- ÖÄŸrenmeyenler ve çoluk çocuÄŸuna öÄŸretmeyenler büyük günah iÅŸlemiÅŸ olur. Cehenneme gider, yanarlar.
Derin bir nefes aldı:
- ÖÄŸrenmeye lüzum görmeyen, ehemmiyet vermeyen ise, imanını kaybeder, Allah korusun. Cehennemde sonsuz yanar.
Dinleyenler dehşete kapıldı:
- Bu, çok korkunç bir ÅŸey efendim.
- Elbette. İslamiyet, bilmek dinidir. Farzlardan sonra ibadetlerin en kıymetlisi, İslamiyet’i öÄŸrenmektir.
Ve açıkladı:
- Yani bu din, dünya ve ahrette rahat etmek, saadete kavuÅŸmak için, dinimizin bildirdiÄŸi, inanılacak ve yapılacak ÅŸeyleri öÄŸrenmek, bilmek ve bunların gereÄŸini yerine getirmek dinidir. Bilmeden ve bildiklerini yapmadan, Müslümanlık olmaz.
Åžöyle bitirdi:
- Büyüklerimiz; (Dinini bilmeyenin dini yoktur) buyurmuÅŸlardır.
Ne kadar öÄŸrenmeliyiz?
Bir gün de bazı gençler;
- Efendim, İslamiyet bilgilerini ne miktar öÄŸrenmemiz gerekir? diye sordular.
Cevabında;
- Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri İman ve İtikat bilgilerini, kendisi öÄŸrenecek ve bunları baÅŸkalarına anlatacak kadar öÄŸrenmek, farz-ı ayn olup, bundan fazlasını öÄŸrenmek, ancak din âlimlerine lazımdır, buyurdu.
Ve daha açıkladı:
- Dine yardım etmek için, fazla öÄŸrenmek farz-ı kifaye ise de, bunu ancak, Allah rızası için çalışan, zeki din adamının öÄŸrenmesi caizdir.
Sordular:
- BaÅŸkaları öÄŸrenirse ne olur efendim?
- BaÅŸkaları öÄŸrenirlerse, iyi anlayamayıp batıl yollara kayabilir mâzallah. Hatta (Zındık) yani sinsi İslam düÅŸmanı olabilir.
Åžöyle bitirdi:
- İmam-ı Åžafii hazretleri; (Kelam ilmi ile uÄŸraşıp sapıtmak yanında, büyük günah iÅŸlemek hafif kalır) buyuruyor.
|