Şakik-i Belhi hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Evliyanın büyüklerindendir.
Bir gün, zengin bir adam ziyaretine gelip;
- Efendim, ben zengin birisiyim. Her ihtiyacınızı karşılamak isterim, diye arzetti.
Büyük Veli;
- Olabilir, buyurdu. Ama bir şartla.
- Şartınız nedir efendim?
- Bana verince, malın noksanlaşır veya hırsız gelip malların çalınırsa, o zaman ne olacak?
- Korkmayın, malım azalmaz ve çalınmaz.
- Peki, ilerde bu fikrinden vazgeçersen veya benim bir kusurumu görüp de niyetinden dönersen?
- Hayır, bunların hiçbiri olmaz.
- Peki ya ölürsen. Ben nafakasız kalırsam, o zaman ne olacak? Bana, bütün bu hususlarda teminat verirsen, teklifini kabul ederim.
Zengin adam, şaşkındı.
Hazret-i Şakik devam etti:
- Şu anda benim rızkımı veren zat, bütün bu hususlarda bana kefildir. Yalnız benim değil, bütün mahlukatın rızkını verir de yine hazinesinde bir azalma olmaz Onun. Hem öyle merhametlidir ki, kulları çok kabahat yapsalar da, kesmez rızıklarını, devamlı verir.
Ve ilave etti:
- O, ayrıca ölümsüzdür. Hiç ölmez. Ne olursa olsun, vaadinden dönmez. Böyle bir kerim zat, rızk için bana kefilken, Onu bırakıp da başkasına gitmek bana yakışır mı?
Zengin Onu dinleyince;
- Çok haklısınız, dedi. Ne olur affedin beni. Büyük hata ettim.
Ve artık talebesiydi bu büyük Veli’nin
Eğer çocuksanız…
Bu zat, bir gün bazı gençleri gördü ki, vakitlerini boş şeylerle geçiriyor, günahlar içinde heba ediyorlardı gençliklerini.
Onları böyle görünce;
- Eğer çocuksanız, mektebe gidin. Yok eğer deliyseniz, tımarhaneye gidin! buyurdu.
Ve ekledi:
- Hasta iseniz, tabibe görünün. Ölü iseniz, kabirlere gömülün. Yok eğer Müslüman iseniz, o zaman Müslüman gibi yaşayın ki, öldüğünüzde, sizi Müslüman olarak karşılasın ve Müslüman gibi muamele yapsın melekler.
|