Behaeddin-i Buhari hazretleri “rahmetullahi aleyh” talebesi içinden en fazla Alaeddin-i Attar’ı seviyordu
DiÄŸerleri, bunu merak ediyor, Hocamız, niçin bizden çok onu seviyor? diyorlardı içlerinden.
Bir gün hep birlikte bir nehir kenarına gittiler.
Hocaları sohbet esnasında Alaeddine doğru bakıp;
- Alaaddin kalk! diye seslendi.
O, bu emirle fırlayıp kalktı birden.
Bütün talebeler dikkat kesilmiÅŸti o anda.
Acaba ne diyeceklerdi Alaeddine?
Atla ÅŸu akan nehre!
Onlar merakla beklerken;
- Atla ÅŸu akan nehre! diye emretti ona.
O, hiç düÅŸünmeden;
- BaÅŸ üstüne efendim, dedi.
Ve attı kendini azgın nehrin sularına.
Hocaları, hiçbir ÅŸey olmamış gibi devam etti kalan sohbetine.
Ancak talebeler ÅŸaÅŸkınlık içindeydi. Zira Alaaddin kaybolmuÅŸtu su içinde.
Hem üzülüyor, hem de bunun bir hikmeti olsa gerek diyorlardı içlerinden.
Birkaç saat böyle geçti.
Herkes, Alaaddin boğulup gitti diyordu ki, hocaları;
- Alaeddin çık! diye seslendi bir daha.
Bu emirle, Alaaddin çıktı nehirden.
Gelip oturdu hocasının önünde.
Baktılar, elbisesi ıslanmamıştı bile.
Talebeler o zaman anladılar onu niçin çok sevdiÄŸini.
Mutlaka helallaşın!
Alaaddin-i Attar hazretleri “rahmetullahi aleyh” bir sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, kul hakkı mühimdir, buyurdu. Ahirete kalırsa, ödemesi çok çetin olur.
Dinleyenler;
- Bu konuda ne tavsiye edersiniz efendim? dediler.
- Helallaşın, buyurdu.
- Kiminle helallaşalım efendim?
- Önce hanımınızla. Çünkü en çok münasebette olduÄŸunuz kiÅŸi hanımınızdır. Her gün onunla helallaÅŸmadan çıkmayın evinizden.
Ve ekledi:
- İslam’ın emirlerinde hassas davranılırsa, bir kırgınlık, üzüntü olmaz. Dikkat edin, nerede bir ihtilaf, bir anlaÅŸmazlık varsa, İslamiyet’e uymamaktan oluyor ekseriya.
|