Ana Sayfa >  1001 Güzel Menkîbe > Rabbim benimledir, ne yaparsam biliyor > Keramet sahibiydi
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Keramet sahibiydi

Ali bin Ömer Harbi “rahmetullahi aleyh”, Allah adamlarındandır.
Kerametleri vardı.
Kalbden geçenleri bilirdi mesela.

Sevenlerinden biri, bu zatın sohbetine giderken, yolda kendi kendine; “Huzuruna varınca, (Efendim, zat-ı alinizin yediği yemekten bana da ikram eder misiniz) diye arz edeyim” şeklinde düşündü.

Bu düşünce ile vardı huzuruna.
Oturup sohbet ettiler.
Sohbet bitti.

Büyük Veli bu kimsenin eline yapışıp;
- Haydi bizim haneye gidelim, buyurdu.

Ve birlikte eve vardılar.
Sonra, üzerinde yufka ve hurma bulunan bir sini getirip;
- Biz bunlardan yeriz, buyurdu. Haydi birlikte yiyelim.

Yiyip kalktılar.
Adam çok mahcuptu.
“Âh, keşke öyle düşünmeseydim” diyordu içinden.

Bu nasıl zühd ve takva?

Biri de şöyle anlatıyor:
Ben Ali bin Ömer Harbi hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” arkasında ilk defa namaz kıldığımda bir şey dikkatimi çekmişti.

Şöyle ki;
Çok kıymetli, sırmalı bir elbise vardı üzerinde.

İçimden;
“Bu nasıl zühd ve takva ehlidir ki, süslü ve sırmalı elbise giyiyor?” diye düşündüm.

Zira bu hali, dünyaya düşkün olmak gibi anlamıştım.
Allah adamları, dünyaya düşkün olmadıkları için eski elbise giyerler zannediyordum.

Bu düşünce ile namaz bitti.
Mübarek zat bana dönüp;
- Sırmalı elbise giymek, zühdü ve takvayı bozmaz, buyurdu.

Utancımdan yerin dibine geçmiştim.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.03.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı