Ana Sayfa >  1001 Güzel Menkîbe > Rabbim benimledir, ne yaparsam biliyor > Sabrın alameti
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Sabrın alameti

Bir gün, bir sevdiği Hallac-ı Mansur “rahmetullahi aleyh” hazretlerine gelerek;
- Sabretmenin alameti nedir efendim? diye sordu.

Cevabında;
- Bir kimsenin elini ayağını kesip bir köprüde asarlar, hatta türlü türlü eziyet ederler de, o kimse bütün bunlara sabredip hiç âh-u vah etmezse, işte sabrın alameti budur, buyurdu.

Bir kimse dediği kendisiydi.
Nitekim bu sözünün üzerinden fazla bir zaman geçmemişti ki, elini ayağını kesip, bir köprü başında astılar kendisini.

Arif kime denir?

Bir gün de sevdiklerinden biri bu zata gelip;
- Arif kime denilir efendim? diye sordu.

Cevabında;
- Arif o kimsedir ki, onu üçyüzbeş senesinin Zilkade ayının bitmesine altı gün kala, bir Salı günü, Bağdat’ın bir meydanında, ellerini ayaklarını kesip, gözlerini çıkarıp, baş aşağı olarak idam eder, cesedini de yakıp, külünü savururlar, buyurdu.

Bu sözle kendisini anlatmıştı mübarek zat.
O kimse söylediği tarihi kaydetti hemen.

Ne dediyse, aynısı oldu.

O gün, Bağdat’ın bir meydanında, buyurduğu gibi astılar.
Ve cesedini yakıp külünü savurdular.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
24.04.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı