Ebu Said-i Harraz hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir gün vefat eden oÄŸlunu rüyada görüp;
- Ey oğlum, ahiret nasıl bir yer? diye sordu.

Oğlu cevabında;
- Babacığım, burada iki yer var ki, biri Cennet, öbürü Cehennemdir, dedi. Ä°nsanlar bu iki yerde sonsuz kalacaklar.

Ve ekledi:
- Burada dünyadaki iÅŸlerden soruyorlar. Cevap veremeyenler, Cehenneme, doÄŸru cevap verenler, Cennete gidiyor.

Åžöyle bitirdi:
- Yani dünyadaki ameller karşılıksız kalmıyor babacığım. Ä°nsanlar, ya ebedi bir azaba düÅŸüyor, ya da sonsuz bir saadete kavuÅŸuyorlar.

Bizi üzüyorlar

Bir gün de, biri geldi bu zata.
- Efendim, dedi. Haksız yere bizi üzenler oluyor. Ne yapalım?

Buyurdu ki:
- Eden, kendine eder kardeÅŸim.

Adam sordu:
- Yani cezasını görür mü efendim?
- Elbette. Yanına kâr kalmaz. Ya kendinden çıkar, ya çocuÄŸundan.

- Ama o kimseler saltanat sürüyor hocam.
- Bugün öyle, ama yarın ne olacağı belli olmaz. Allahü teâlâ zâlimlere mühlet verir, ama ihmal etmez.

GençliÄŸi fırsat bil!

Bir gün de sohbetinde;
- Ey gençler, dikkat edin ki, bu gençliÄŸiniz bir gün biter, buyurdu.
Bizim gibi takatten düÅŸmeden önce bu gençliÄŸi fırsat bilin ve kulluk edin Allah'a.

Ve ekledi:
- Çünkü gencin yaptığı ibadetin sevabı öyle çoktur ki, haddi hesabı olmaz. Ä°htiyarlık gelince, güç ve kuvvet azalır. Çok ibadet yapsa da fazla sevap alamaz.