Beka bin Batu hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir sohbetinde; 
- Kardeşlerim, iyi biliniz ki, Allahü teâlâ bizi ahiret için yarattı, buyurdu. Böyle iken bir mümin ahireti bırakıp dünyaya sarılırsa akıbeti ne olur? 
 
Şöyle devam etti: 
- Ey dünyanın peşinde koşanlar! Siz ona koşsanız da, o sizden kaçar. Dünya çok vefasızdır, bir üzüntü, bir sevinç. Böyle bir yalancıya, insan aldanır mı hiç? 
 
Ve ekledi: 
- Bak, ömrün azalıyor, ölüme gidiyorsun. Hazırlığın bile yok, niçin düşünmüyorsun? 
 
Derin bir nefes aldı: 
- Kardeşlerim, şuna çok şaşarım ki, bazı insanlar vardır, ahiretin ebedi olduğunu bilir, ama bildikleri gibi yaşamazlar. Uyur gezer misali yaşarlar bu dünyada. 
 
Sevginin alameti 
 
Bir gün de; 
- Sevginin alameti nedir efendim? diye sordular bu zata. 
- İtaat etmektir, buyurdu. 
 
- İtaat yoksa efendim? 
- O zaman sevgi de yoktur. 
 
- Peki sevginin derecesi ne ile ölçülür hocam? 
- İtaatteki sürat ile. 
 
Zerre kadar imanı olan 
 
Bir gün de sevdiklerine; 
- Allahü teâlâ, bu dünyada müminlere de acır, kâfirlere de, buyurdu. Dünya nimetlerini hepsine serper. 
 
Sordular: 
- Ya ahirette efendim? 
- Ahirette yalnız müminlere acıyacaktır. 
 
- Günahkâr müminler ne olacak hocam? 
- Kalbinde zerre kadar imanı olan kimse Cehenneme girse de orada sonsuz kalmayacak. 
 
- Ya kâfirler efendim? 
- Onlar, Cehennemden hiç çıkarılmazlar.
   |