Beka bin Batu hazretleri “rahmetullahi aleyh” devrinde üç âlim bu zatın ziyaretine geldiler bir akÅŸam üzeri.
Oturup sohbet ettiler.
Yatsı okununca, namaza kalktılar.
Beka hazretleri imam oldu.
Bu üç âlim, kıraatini beÄŸenmediler bu büyük Veli’nin.
“Okuması tecvide uygun deÄŸil” dediler içlerinden.
“Bu zat tecvid bile bilmiyor, böyle Veli olur mu?” diye düÅŸündüler.
Ve orada misafir kaldılar o gece.
Sabahleyin uyanınca üçü de ihtilam olmuÅŸtu.
Gusletmek için yakındaki bir nehire girdiler üçü de.
Sudan çıktıklarında, elbiselerinin üzerinde koca bir aslanın yattığını görüp dehÅŸete kapıldılar.
Ne yapacaklarını şaşırmışlardı.
Ama hikmetini anlar gibi oldular bu iÅŸin.
Büyük Veli göründü
O esnada büyük Veli göründü kapı önünde.
Aslan Onu görünce, koÅŸtu ve yüzünü sürmeye baÅŸladı büyük Veli’nin ayağına.
Onlar bunu görünce anladılar hatalarını.
AkÅŸamki su-i zanları muhabbete dönüÅŸtü birden.
BüyüklüÄŸüne inanıp, talebe oldular Ona can-ü gönülden.
Aralarında konuşup;
Biz ne yaptık? Bir Allah adamında kabahat aradık deyip çok mahcup oldular.
Ve talebesi oldular bu büyük Veli’nin.
Kötü arkadaÅŸtan sakın!
Bir gün, genç bir Müslümana;
- Evladım, kötü arkadaÅŸlardan sakın, buyurdu. Onlar, Allah’ın merhametini ileri sürüp seni aldatırlar.
Genç sordu:
- Allahü teâlâ merhametli deÄŸil mi hocam?
- Elbette, hem de çok merhametlidir.
- Öyleyse efendim?
- Ama azabı da çok ÅŸiddetlidir oÄŸlum. Günah iÅŸleyenleri yakar.
|