Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2010 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Seni hocam mı gönderdi?
19.02.2010

Alaüddin-i Sabir hazretlerinin en büyük talebesi Şemseddin-i Türki idi.
Bu zat, Kalyar faciasından yedi sene sonra, on kişiyle birlikte Acühan beldesine geldi.
Maksadı, Feridüddin Genc-i Şeker hazretleriyle tanıştırmaktı.
Görüşüp tanıştılar.

Genc-i Şeker hazretleri, Şemsüddin-i Türki'ye;
- Siz gidip Alaüddin Sabir'e teslim olun, buyurdu.

Onlar;
- Peki efendim, deyip Kalyar'a müteveccih yola çıktılar.

Kalyar'a geldiklerinde, Alaüddin-i Sabir hazretleri aşk-ı ilahi ile kendini ve her şeyi unutmuştu.
Kendine geldiğinde, yanında Şemsüddin-i Türki'yi görüp sordu:

- Seni, hocam Genc-i Şeker mi gönderdi?
- Evet efendim.

Hocasını kastederek;
- Rabbimin güneşi semadadır, benim güneşim ise yerde, buyurdu.

Ardından;
- Ey Şemsüddin! Kalk, Anber şehrine git ki, orada müminlerle kâfirler harbediyor. Senin yardımınla fetih müyesser olur. Aynı gün ben de ahirete göçerim, buyurdu.

Şemsüddin ağlayarak;
- Efendim! Siz vefat ederseniz, biz yetim kalırız. Hem o gün yanınızda kimse bulunmazsa, cenaze hizmetinizi kim yapar? dedi.

Cevaben;
- Siz yaparsınız. Büyüklerin ruhları da size yardım ederler, buyurdu.

Şemsüddin gidip harbe girdi.
Zaferden sonra geri döndü.
Kalyar'a vardığında, Alaüddin-i Sabir hazretleri Rabbine kavuşmuştu gerçekten.

Cenazesini yıkamak isteyince, gaibten bazı kimselerin bu hizmeti yaptığını gördü. Her iş kendiliğinden yapılıyor, ama yapanları göremiyordu.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı