Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2010 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Bir elbisem olsa…
14.05.2010

Abdullah-i Mürteiş hazretleri, keramet sahibi olup, kalbten geçeni anlar ve çok cömertlik yapardı insanlara.

Şöyle ki;
O devirde fakir biri nafile Hac yapmak istiyor, ama parasızlıktan gidemiyordu bir türlü.

Bir gün kalbinden;
"Abdullah-i Mürteiş hazretleri cömert bir Veli'dir. Bana bir yol elbisesi ile onbeş gümüş para verse, bu parayla kova ve ip alır, o elbiseyi de giyer Beytullah'a giderim" diye düşündü.

Tam o anda kapısı çalındı.
Koşup açtığında, bu büyük Veli'yi gördü eşikte.
Çok şaşırdı.

Zira birkaç saniye evvel Onu düşünüyordu.
Elinde, bir paketle, bir kese vardı bu zatın.

Önce paketi uzatıp;
- Bunun içinde bir elbise var. Hacca gitmek istersen bunu giyip gidersin diye düşündüm, buyurdu.

Sonra da keseyi uzattı:
- Bunda da onbeş gümüş para var. Kova ve ip alırsın, Hac yolunda lazım olur.

Ve ayrılıp gitti.
Fakir gözyaşlarıyla dua ediyordu arkasından.

SIRATTAN GEÇMEK

Bir gün bazı sevdikleri;
- Efendim, Sırat köprüsünden rahat geçebilmek neye bağlıdır? diye sordular.

Cevabında;
- İslâmiyete uymaya bağlıdır, buyurdu. Dünyada İslâma uymakta kılı kırk yararcasına titiz davrananlara, Sırat köprüsü o nisbette geniş ve rahat olacaktır.

- Ya aksi olursa hocam?
- Aksine gevşek, sorumsuz ve geniş davrananlara da o nisbette dar ve sıkıntılı olacaktır.
>
 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı