Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2010 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Hasan-ı Basri'yi gördün mü?
17.06.2010

Bir gün, zâlim Haccac;
- Gidin, Hasan-ı Basri'yi bulup bana getirin! diye emretti adamlarına.

Adamlar, Hazret-i İmamı köşe bucak heryeri aradılarsa da bulamadılar.
Habîb-i Acemi hazretlerinin Fırat'ın kıyısında bir kulübesi vardı ki, Hasan-ı Basri hazretleri de oraya saklanmıştı.

Haccac'ın adamları Onu bulamayınca;
- Her yere baktık. Bakmadığımız, sadece Habîbin kulübesi kaldı. Olsa olsa oradadır, diyerek, acele o kulübeye geldiler.

Hazret-i Habîb karşıladı onları.
- Buyurun, bir şey mi var?

- Ey Habîb, Hasan-ı Basri'yi gördün mü?
- Evet gördüm, ne olacak?

- Öyleyse çabuk söyle yerini.

Eliyle kulübeyi gösterdi onlara:
- İşte şu kulübemde. Girip bakın!

Adamlar, bir sevinçle daldılar içeri.

Ancak me'yus olarak çıkıp;
- İçerde Hasan yok, dediler.

Mübarek zât sâkin sâkin;
- O, şu anda içerde. Siz göremiyorsanız ben ne yapayım, buyurdu.

Adamlar, hayretle birbirlerine bakıp;
- Herhalde göremedik, dediler.
Ve tekrar daldılar içeri.

Lâkin kızgın olarak çıktılar ve;
- Ey Habîb, sen ya yalan söylüyorsun, ya da bizimle alay ediyorsun, dediler.
Ve me'yus olarak dönüp gittiler.

Onlar gidince, Hasan-ı Basri hazretleri;
- Ey Habîb! İyi biliyorum ki, senin bereketinle beni göremediler. Ne yaptın bunun için? diye sordu.

Cevaben;
- Âyet-el kürsi ve İhlâs suresini okuyup, "Yâ ilâhî, bu sureler hürmetine, hocamı onlara gösterme!" diye duâ ettim, dedi.

O da cevaben;
- Hakikaten, adamların elleri bana değiyordu da, yine de göremiyorlardı, buyurdu.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı