Bir gün Hasan-ı Basri hazretlerinin yanına biri gelip;
- Efendim, filân kiÅŸi sizin gıybetinizi yaptı, diye haber verdi.

Mübarek zât sordu ona:
- O eve niçin gitmiÅŸtin?
- YemeÄŸe davet etmiÅŸti.

- Ne ikrâm etti size?
- ÇeÅŸitli yemekler ve türlü meÅŸrubat.

- Peki bu kadar yiyecek ve içecekleri içinde sakladın da ÅŸu bir çift sözü niçin saklayamadın? buyurdu.

Ve ona bir tabak hurma verip;
- Bunu o gıybet edene götür. O, benim günahımı alıp bana iyilik etmiÅŸ. Ben de bu ikrâmı yapıyorum karşılığında. Lütfen kabul etsin, buyurdu.

Ve ekledi:
- Onun iyiliÄŸi karşısında bu, çok az, kusura bakmasın.

HAYIR MURAD EDERSE

Bu zât bir sohbetinde;
- Allah, bir kula hayır murad ederse, ona iki şey verir, buyurdu.

- Onlar nelerdir efendim? dediler.
- Birincisi, ona sevdiÄŸi bir Velî kulunu, mesela bir Ä°slâm âlimini, bir Evliyâ zâtı tanıtır. Onun vasıtasıyla kendine çeker onu.

- Ä°kincisi ne efendim?
- Ä°kincisi de ona hayırlı bir iÅŸ nasib eder. Ä°nsanların dünyasına veya âhiretlerine faydası olan iÅŸler, hayırlı iÅŸtir.

KIZIMI KÄ°ME VEREYÄ°M?

Bir gün de yanına bir Müslüman gelerek;
- Efendim, kızımı isteyen çok kimse var. Hangisine vereceÄŸimi ÅŸaşırdım, dedi.

Cevaben;
- Kızını, Allah'tan korkana ver, buyurdu. EÄŸer kızını severse, zaten iyi davranır, mutlu olurlar. Sevmezse de üzmez onu. Çünkü Allah'tan korkan, kimseye zulmetmez.