Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2012 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Hem ağladı, hem güldü
17.06.2012

Efendimiz "aleyhisselâm" son hastalığında hazret-i Fâtıma'yı huzûruna çağırdılar.
Geldiğinde, Onu
sinesine çektiler.
Gizli bir şey söylediler.
Hazret-i Fâtıma ağlamaya başladı. Sonra başka birşey söylediler. O zaman da güldü.
Hazret-i Âişe'ye
bu, garib geldi.
Ve sordu hemen:
"Aynı anda hem ağlamak hem gülmek olur mu yâ Fâtıma?"
Hazret-i Fâtıma
Ona cevâbında;
"Babam vefât edeceğini haber verdi. Üzülüp ağladım. Sonra da; "Ehl-i beytimden bana ilk gelen sen olacaksın" buyurdu. Ona da sevinip güldüm" dedi.

SİZİN SÂYENİZDE

Bir gün, Resûl-i ekrem Efendimiz, hazret-i Cebrâil'e;
"Yâ Cebrâil, Hak teâlâ benim için; "Seni rahmet olarak gönderdim" buyuruyor. Bu rahmetten sana da nasîb oldu mu?" diye sordu.
Hazret-i Cibrîl
"aleyhisselâm"
"Evet oldu" dedi.
"Nasıl oldu?" buyurunca;
"Hak teâlânın kudret ve azameti karşısında korkudaydım. Vaktâ ki, zâtınıza iki âyet getirdim. O iki âyette, benim "emîn" olduğum bildiriliyordu. Sâyenizde Rabbimizin meth-ü senasına kavuştum. Korkum gitti, rahatladım. Bu, bana büyük rahmet oldu" dedi.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı