Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2012 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Kim yalan söylüyorsa
17.09.2012

Benî Necrân diye hıristiyan bir kabîle vardı. Fahr-i âlem Efendimiz bunlara nasîhatta bulundu.
Ama ıslâh olmadılar.
Îmâna gelmediler.
İnât ettiler.
Hakkında âyet-i kerîme gelip;
Meâlen; "Onlara de ki: Geliniz, oğullarımızı ve kadınlarımızı çağıralım. Sonra, "Kim yalan söylüyorsa, Allahü teâlânın la'neti onun üzerine olsun" diyelim!" buyuruldu.
Resûl-i Ekrem
"aleyhisselâm"
bunu onlara okudu.
Ve mübâheleye çağırdı.
yâni; "Îsâ aleyhisselâm hakkında kim yalan söylüyorsa, Allah ona la'net etsin" demeye dâvet etti.
Onlar durakladılar.
Karar veremediler.
"Müşâvere edelim. Yârın gelip kararımızı bildirelim" dediler.
Reîslerine sordular.
Reisleri düşündü.
Korktuğu belliydi.
Onlara cevâben;
"Ey Nasâra cemâati. Muhakkak biliniz ki, Muhammed "aleyhisselâm" Peygamberdir. Bir kavim Peygamber ile mübâheleye kalkışırsa, onların büyüğü küçüğü muhakkak helâk olur" dedi.
Ertesi gün oldu.
Bunlar toplandılar.
hazret-i Alî ile Resûlullah Efendimizin huzûruna vardılar.
Resûlullah hazret-i Hüseyin'i kucağına almış, hazret-i Hasen'in elinden tutmuş, hazret-i Fâtıma da onların ardınca yürürdü "radıyallahü anhüm". (devamı yarın)

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı