Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2012 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Yâ Âişe! Kapıyı aç
13.10.2012

(Dünden devam)
Bu esnâda kapı çalındı. Server-i Enbiyâ; "Yâ Âişe! Kapıyı aç, gelen Ebû Bekr'dir. İçeri gelsin" buyurdu.
O da kapıyı açtı.
Babası içeri girdi.
Resûl-i ekrem;
"Yâ Sıddîk! Bu iki lokma Cennet taamlarındandır. Senin için ayırdık" buyurdu.
Hazret-i Ebû Bekr (radıyallahü anh) bu iki lokmayı eline alıp, birini hazret-i Fahr-i kâinâta ve birini hazret-i Âişe'ye verdi.
Sultân-ı kevnevn;
"Yâ Ebâ Bekr! Niçin kendin yemezsin de bize verirsin?" diye sordu.
Hazret-i Ebû Bekr;
"Yâ Resûlallah! Allahü teâlâ hakkı için sizin yidiğiniz, bana, kendim yememden bin kat daha hayırlı gelir" dedi.
Fahr-i âlem Efendimize bu kadar kuvvetli muhabbeti vardı.

NİÇİN ÖNDEN YÜRÜRSÜN?

Hazret-i Ebû Bekr ile hazret-i Ebüdderdâ (radıyallahü anhümâ), ikisi berâber giderken, bir dar yola geldiler. Hazret-i Ebüdderdâ önde, hazret-i Ebû Bekr arkada idi.
Öylece yürüyorlardı.
Efendimiz göründü.
Parlak "ay" gibiydi.
Hazret-i Ebüdderdâ'yı hazret-i Ebû Bekr'in önüne geçmiş görünce, huzûrsuz olup;
"Yâ Ebüdderdâ! Niçin Ebû Bekr'in önünce yürürsün. Senden büyük olan kimsenin önünde gitmek lâyık değildir" buyurdu.
O hatâsını anladı.
Tövbe istigfâr etti.
Hazret-i Ebüdderdâ gibi bir zât, bir ân hazret-i Ebû Bekr'in önüne geçince, hazret-i Resûl-i ekrem huzûrsuz oldu. Ona buğz edenlerin hâli acabâ nice olur!

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı