Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2012 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Ey Kureyşliler!
1.11.2012

(Dünden devam)
Hazret-i Aliyyül Mürtezâ (radıyallahü anh) Mekke-i mükerreme'den ayrılıp gittikten sonra, Ebû Cehil mel'unu Kureyş müşriklerini topladı.
Burnundan soluyordu.
Müşriklere hitâben;
"Ey Kureyşliler! Niçin susarsınız? Muhammed'in evi burada oldukça bizimle düşmanlık etmez. Bu işe mâni olalım" dedi.
Kudurmuş gibiydi.
Müşriklerin her biri;
"Şöyle yaparız, böyle yaparız!" dediler.
Ama kuru gürültü idi.
Sonra toplandılar.
Bu işi konuştular.
Sonunda karar verip; "En iyisi Abbâs'a gidip söyliyelim. Îcâbında tehdit edelim. O birşeyler yapsın" dediler.
Onun evine geldiler.
Kapısını çalıp;
"Yâ Abbâs! Var kardeşinin oğluna nasîhat eyle ki, Muhammed'in evini götürmesin. Yoksa Onunla aramız açılır, ona göre!" dediler.
Güyâ tehdît ettiler.
Ve sert konuştular.
Hazret-i Abbâs kalktı.
İmâm-ı Alî'ye vardı.
Müşriklerin sözlerini Ona söyledikte, şâh-ı merdân; "Ey amca! İnşâallah ben yarın, Resûlullah hazretlerinin seâdethânelerini götüreceğim. Yoluma kim çıkarsa, cenk ederim!" dedi.
Hiç kulak asmadı.
Hiç de korkmadı.
Hazret-i Abbâs Kureyş kâfirlerine bu haberleri verince, huzûrsuz oldular ve Onu şehirden çıkarmamak için sözleştiler. Hazret-i Alî ise (radıyallahü anh) Resûlullahın seâdethânesini kaldırıp, yola revân oldu. (devamı yarın)

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı