Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2012 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Cebrâil ayağa kalktı
8.11.2012

Birgün Server-i Enbiyâ (sallallahü aleyhi ve sellem) mescidde oturmuş idi.
Cebrâîl aleyhisselâm geldi.
Sultân-ı Enbiyâ, hazret-i Cebrâîl ile söyleşirdi.
Sahâbe-i kirâm (aleyhimürrıdvan) birer ikişer mescid-i şerîfe gelip, Seyyid-i kâinâtı meşgûl görüp, bildiler ki, hazret-i Cebrâîl ile söyleşir.
Bir yere çöktüler.
Hep sükût ettiler.
O sırada hazret-i Alî (radıyallahü anh) içeri girdi.
Selâm verip, oturdu.
Hazret-i Osmân (radıyallahü anh) geldi. Selâm verip oturdu.
Hazret-i Ebû Bekr (radıyallahü anh) gelip selâm verdikte, hazret-i Cebrâîl (aleyhisselâm) Onu gördü.
Hemen ayağa kalktı.
Efendimiz de kalktı.
Eshâb-ı kirâm, Server-i kâinâtın ayağa kalktığını gördüler.
Hep ayağa kalktılar.
Ama hayret ettiler.
Zîrâ Fahr-i âlem Efendimiz, Eshâb-ı güzînden hiç kimse için ayağa kalkmazdı.
Çok merak etmişlerdi.
Sonra bunu sordular.
Efendimiz buyurdu ki:
Ebû Bekr mescide girdi.
Ve selâm verdi.
Cebrâîl Onu gördü.
Saygı ile ayağa kalktı.
O kalkınca ben de kalktım.
Ama merak ettim.
Sonra kendisine;
"Yâ kardeşim Cebrâîl, Ebû Bekr'e ne için tâzim ettiniz?" diye sordum.
Cevâben;
"Yâ Resûlallah! Ebû Bekr'e tâzim etmek bana vâcibtir. Zîrâ Ebû Bekr benim hocamdır" dedi.
Ben sordum:
"Neden hocandır?"
Şöyle îzah etti: (devamı yarın)

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı