Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2012 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Onun rızâsı ile defn olayım
12.11.2012

(Dünden devam)
Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) oğlu Abdullaha; "Cenâzemi kıldıktan sonra, tekrar Âişe-i Sıddîka'nın huzûruna var izin iste. Evvelce benden utanıp izin vermiş olabilir" buyurdu.
Sonra ayağa kalktı.
Abdestini alacaktı.
Namazını kılacaktı. O ânda dikilen yerler söküldü ve yere düştü.
Dostlarına;
"Elvedâ! Hakkınızı halâl edin, tekrâr görüşmemiz kıyâmete kaldı" dedi.
Ve şehâdeti söyleyip, rûhunu teslîm etti.
Ve Onu yıkadılar.
Namazını kıldılar.
Oğlu hazret-i Abdüllah Âişe-i Sıddîka hazretlerine gitti. Babasının tembih ettiği gibi tekrar izin istedi.
Hazret-i Âişe ağladı.
Gözyaşları döktü.
Hazreti Abdullaha döndü ve; "Yâ Ömer! Adâleti hayâtında da, ölünce de elinden bırakmadın. O yeri sana hibe etmiştim. Kararım değişmez" buyurdu.
Abdullah teşekkür etti.
Acele cenazeye geldi
Hazret-i Ömer'in (radıyallahü anh) mubârek cenâzesini Ravda-i mutahhera kapısına getirdiler.
Birisi ileri varıp;
"Esselâmü aleyke yâ Resûlallah! Ömer'i getirdik. İzin var ise, ravda içine defnedeceğiz" dedi.
O an bir ses işitildi.
Cümle eshâb işitti.
Resûlullahın sesiydi.
"Yârimi benim yanıma getiriniz!" buyuruyordu.
Ravda kapısı açıldı.
Eshâb bunu da gördü.
Hazret-i Ebû Bekr (radıyallahü anh) hazretlerinin sol yanında hazırlanmış bir yer vardı. Mübârek cenâzesini oraya koydular. Hattâ ravda'dan yana bir el gördüler ki, hazret-i Ömer'in boynuna dolandı.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı