Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2012 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Bilâl'i ancak sen kurtarırsın
18.12.2012

(Dünden devam)
Hazret-i Ebû Bekr (radıyallahü anh) hazret-i Habîb-i Ekrem ve Nebiyyi muhterem (sallallahü aleyhi ve sellem) hazretlerinin, ayağının tozuna yüz sürüp, huzurunda oturdu.
Efendimiz Ona;
"Hoşgeldin" dedi.
Ve Bilâl'i anlatıp;
"Yâ Ebâ Bekr! Bilâl'i kâfir elinden, ancak sen kurtarırsın" buyurdular.
Zîra Ebû Bekr'in (radıyallahü anh) âdet-i şerîfleri bu idi ki, kâfirlerin arasında dolaşır, bir müslüman esîr görse, hesâbsız para verip, satın alırdı.
O mümini kurtarırdı.
Sonra âzâd ederdi.
Efendimizin yanından ayrılıp yine onların bulunduğu yere gitti.
Hazreti Bilal'i gördü.
Onlara;
"Bilâl'e böyle işkence etmekten elinize ne geçiyor. Gelin Onu bana satın" dedi.
Cevâben;
"Olmaz!" dediler.
Ardından;
"Dünyâ ağırlığınca akçe versen de Bilâl'i sana satmayız. Ama senin Âmir adındaki kölen ile değişirsen, olur" dediler.
Âmir ticareti bilirdi.
İyi para kazanırdı.
Ama müslüman olmuyordu. Hazret-i Ebû Bekr de, bu sebepten onu âzâd etmiyordu. Kâfirlerin bu teklifi hazret-i Ebû Bekr'e gâyet hoş geldi.
Sevindi ve kabul etti.
Kâfirler de sevindiler.
Âmir'i alıp, hazret-i Bilâl'i Ona verdiler.
Aralarında konuşup;
"Ebû Bekri aldattık" dediler.
Ebû Bekr de çok sevinmişti.
Onun sevinci, Resûlullahın arzusunu yeri getirdiği içindi. (devamı yarın)

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı