Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2013 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Ebu Cehil'i tanır mısınız?
20.07.2013

Abdurrahman bin Avf (radıyallahü anh), yaşlı hâline rağmen Bedir cengine katılmıştı.
İki taraf yerlerini almış, birazdan cenk başlayacaktı.
O sırada Medine'li iki delikanlı yanaştı.
“Amca, bakar mısınız!”
“Buyurun gençler”
“Bize Ebu Cehil kâfirini gösterir misiniz.”
“Olur, ama niçin?”
“Efendimizi çok üzmüş bu alçak. Yemin ettik ki onu öldürmeden ayrılmayalım cenk yerinden. Ya o ölmeli, ya da biz.”
● ● ●
İhtiyar sahabi, düşman saflarını taradı ve eliyle birini işaret edip “İşte ey civanlar! Ebu Cehil, şu iri gövdeli, kara kuru adamdır” dedi.
Gençler sevindi.
O kâfire bakıp:
“Onun işi tamamdır” dediler.
Elleri hızla kılıçlarına gitti.
Bu iki genç, Afra hatunun iki oğlu Muaz ve Muavvez kardeşlerdi.
Derken harp başladı.
Gençler, birer şahin gibi yüzlerce kâfirin üzerinden aşarak bir anda hedeflerine ulaştılar.
Önce Muaz, kılıcını şimşek gibi kaldırıp kâfirin bacağına şiddetle çaldı.
● ● ●
Ebu Cehil yaralandı.
Deveden yuvarlandı.
İkisi üzerine çullandılar.
Cansız düşene kadar kılıç vurdular. Tam bu sırada Resulullah Efendimiz “Ebu Cehil’in hâlini bilen var mı? diye sordular.
Merak etmişlerdi.
Eshap da meraktaydı.
O esnada Ebu Cehil'in cehennemlik bedeni Muaz ve Muavvez kardeşlerin şerefli kılıçlarıyla kanlara bulanmış olarak, yerde can çekişiyordu.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı