Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2014 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Sakın terk-i edepten!..
2.05.2014

Nabi Efendi, Osmanlı devletinde yetişen bir şairdir. Kafileyle Hacca gitti bir sene.
Devlet ricalinden vekiller, subaylar, paşalar da vardı.
Nabi Efendi Resulullahı aşk derecesinde seviyordu.
Bu aşkla Hicaz yollarında uyumadı. Medine, uzaktan göründü nihayet. O zaman zirveye çıktı bu muhabbet.
O ara birini gördü.
Yatmış uyuyordu.
Ayakları da kıblede.
Gayriihtiyari bir şiir döküldü dudaklarından. Muhatap, o uyuyan adamdı. Maksat hasıl oldu ve adam uyandı.
Şiirin bir dörtlüğü şöyle:
Sakın terk-i edepten,
Kûy-ü mahbûb-u Hüdâdır bu.
Nazargâh-ı ilahîdir,
Makam-ı Mustafâ’dır bu.
Gafil adam sordu:
“Ne zaman yazdın bu şiiri?
“İlk defa söylüyorum. Sizi böyle görünce içimden geldi.”
“Aman Nabi, başkası duymasın!”
Vardılar Medine’ye.
Fakat o da ne?
Mescid-i Nebi’de bütün müezzinler, bütün minarelerden bu şiiri okuyorlardı. Şaşırıp sordular bir müezzine:
“Bu şiiri nerden öğrendiniz?”
“Efendimizden.”
“Nasıl?”
“Rüyada.”
Meğer Resulullah Efendimiz bütün müezzinlerin rüyasına girip bu şiiri okumuşlar ve “Ümmetimden Şair Nabi Efendi geliyor. Onu, ezandan önce bu şiirini okuyarak karşılayın!” buyurmuşlar.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı