Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2009 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Güreşiyorum, ama...
8.10.2009

Seyyid Emir Külal "rahime-hullahü teâlâ", gençlik senelerinde güreşirdi.
Güreş minderlerinde geçerdi bazı vakitleri.

Bir gün yine çıkmıştı er meydanına.
Güreşirken, tanıdı Onu seyredenlerden biri.
Ve beğenmedi bu işi.

Kendi kendine; "Bu seyyid delikanlı güreşle uğraşıyor. Halbuki faydalı bir işle uğraşsa daha iyi olurdu" diye geçirdi kalbinden.

Böyle düşünürken uyukladı o ara.
Rüyasında, çirkef dolu "bir çukur"a batmış gördü kendisini.

Tam boğulacaktı ki, Emir Külal yetişip, çıkardı onu o pisliğin içinden.
Ve uyandı.

Gördü ki güreş bitmiş.
Emir Külal, doğruca bunun yanına geldi.
Kulağına eğilip;
- Güreşiyorum ama güreşmekte maksadım, senin gibilerini çirkef çukurlarından kurtarmaktır, diye fısıldadı.

O, hatasını anlamıştı zaten.
- Özür dilerim, dedi.

ÖLÜM MELEĞİ GELİNCE

Bir gün, gencin biri;
- Efendim, Azrail "aleyhisselâm" geldikten sonra tövbe etsem, kabul olur mu? diye sordu bu zata.

Büyük Veli sordu ona:
- Senin mesleğin ne evladım?
- Terzilik efendim.

- Terzilikte en kolay şey nedir?
- Kumaş kesmektir.

- Kaç senedir kumaş kesiyorsun?
- Yirmi senedir hocam.

- Peki Azrail "aleyhisselâm" ruhunu almaya geldiği zaman da kumaş kesebilir misin?
- Hayır, bu mümkün değil efendim.

- Neden?
- Ölüm anında hiçbir iş yapılamaz.

- Peki yirmi senedir yaptığın bir şeyi o anda yapamazsan, hiç yapmadığın şeyi nasıl yapacaksın oğlum?
- Anladım efendim.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
29.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı