Gönül Sultanları.com >  Alim ve Evliyaların Alfabetik Listesi > B > Behaüddin-i Buhari > Evliya kalbe bakar
Evliya kalbe bakar
Hace hazretlerinin, sadık bir talebesi,
Vardı ki, bu veliye pek çok idi sevgisi.

O der ki: Ben hocamı, henüz tanımıyordum.
Bir sandığın içinde, yüz altın saklıyordum.

Biraz zaman geçince, düşündüm ki nihayet:
Yapayım bunlar ile alışveriş, ticaret.

Hazır elbise alıp, yollandım Buhara’ya.
Ve başladım onları, köy köy gezip satmaya.

O köylerin birinde bulunduğum bir saat,
İşittim ki, o köye gelmiş bir evliya zat.

Mallarımı, bir yere bırakarak emanet,
O büyük evliyayı, gidip ettim ziyaret.

Ellerini öperek, bir kenara oturdum.
O zatın huzurunda, eriyor gibi oldum.

Bir an, bakışlarını çevirip bu fakire,
Sonra sual etti ki: (Niçin geldin bu yere?)

Arz ettim ki: (Efendim, ticaret yapıyorum.
Hazır elbise alıp, köylerde satıyorum.)

Buyurdu ki: (Çok iyi, yap ama ticareti,
Hiç girmesin kalbine, para pul muhabbeti.

Çalışıp kazanmayı, emreder dinimiz de.
Lakin hiç olmamalı sevgisi kalbimizde.

Gaye, İslamiyet’in her emrini yapmaktır.
Ve dünya sevgisini, kalbden silip atmaktır.)

Onun bu bereketli söz ve nazarlariyle,
Kalbimden mal sevgisi, boşaldı tamamiyle.

Daha ilk sohbetinde, düzeldi kötü halim.
Dünya muhabbetinden kurtuldu hem de kalbim.

Yine aynı sohbette, buyurdu ki: (Ey oğlum!
Ben, Kâbe’nin yanında, bir gün oturuyordum.

Bir kimseyi gördüm ki, ak sakallı, ihtiyar.
Kâbe’nin örtüsüne sarılmış, daim ağlar.

(Ya Rabbi! ya ilahi!) diye yalvarıyordu.
Gözlerinden akan yaş, yeri ıslatıyordu.

Lakin o ihtiyarın, kalbine ettim nazar.
Gördüm ki, dünya ile olur hep alakadar.

Ağlıyor idiyse de, Kâbe’de gözyaşıyle,
Lakin hep meşgul idi, kalbi dünya işiyle.

Hac'dan sonra, Mina’ya avdet ettik nihayet.
Çarşıda bir genç gördüm, yapıyordu ticaret.

Yüzbin altın değerde, mal alıp veriyordu.
Kalbine nazar ettim, her an zikrediyordu.

Dünyaya düşmüş gibi görünürdü o, fakat,
Kâbe'deki adamdan üstün idi kat be kat.

Çünkü bu, vermişse de ticarete kendini,
Sokmamıştı kalbine, dünya muhabbetini.

Yapsa da büyük çapta ticaret, alış veriş,
Lakin hiç yapmıyordu İslam’a mugayir iş.

Çok dikkat ederdi ki, olmasın günah, hata.
Kalbi, bu korku ile titriyordu adeta.

www.gonulsultanlari.com