Gönül Sultanları.com >  Alim ve Evliyaların Alfabetik Listesi > M > Muhammed Masum Faruki > Saadetlerin başı
Saadetlerin başı
Bir gence gönderdiği mektupta bu büyük zat,
(Kıyamet)ten bahsedip, eyledi çok nasihat.

Buyurdu ki: (Ey yavrum, kıyamet yakın oldu.
Bid’atlerin zulmeti, her tarafı doldurdu.

Bir kahraman lazım ki, yok etsin bid’atleri.
Ve çıkarsın ortaya, kaybolan sünnetleri.

Onun sünnetlerinin nurları olmaz ise,
Doğruya, hidayete kavuşamaz hiç kimse.

O yüce Peygamberin izinde olmadıkça,
Felaketten kurtulmak, mümkün olmaz açıkça.

Ona uyulmaksızın, bu yolda ilerlenmez.
Allah’ın rızası ve sevgisi ele geçmez.

(Allahü teâlâyı seviyorsanız eğer,
Bana tâbi olunuz, Allah da sizi sever.)

Sevgili Habibine, Hak teâlâ, burada,
Böyle söylemesini emrediyor Kur'anda.

Saadete kavuşmak istiyorsa bir kişi,
O Resule uyarak, yapmalıdır her işi.

Görünen, görünmeyen nimet ve saadetler,
O yüce Peygamberi sevmekle ele geçer.

Bu yolda yükselmenin ölçüsü, bu sevgidir.
Bu sevgi çoğaldıkça, nimet dahi çok gelir.

Sevgili Habibini yarattı Hak teâlâ.
Mahlukatın hepsinden, daha yüksek ve a’la.

O, insin en iyisi ve en sevimlisidir.
Her iyilik, üstünlük, onda cem edilmiştir.

Sahabenin cümlesi, Ona aşık oldular.
Onun sevgisi için, ortaya baş koydular.

Nur saçan cemalini, bir defa görmek hatta,
Onlar için, en büyük lezzet oldu hayatta.

Onu, her şeylerinden daha fazla sevdiler.
Hatta Onun uğruna, can feda eylediler.

Onu sevenleri de, çok sevdiler gönülden.
Birbirlerini dahi, çok sevdiler bu yüzden.

Onun üstünlüğünü idrak edemeyenler,
Onun güzelliğini o gün göremeyenler,

Sevmek saadetine kavuşamayanlarla,
Asla uyuşamayıp, savaştılar onlarla.

Bu halis sevgi ile, o yüksek sahabiler,
Rabbin sevgisine ve rızasına erdiler.

Yükselip, insanların en üstün, en iyisi,
Ve en şereflileri oldular her birisi.

Çünkü dostları sevmek, düşmanları sevmemek,
Taatların başıdır, yok bunda şüphe ve şek.

(Rabbimi seviyorum) diyor ise bir kimse,
Eshab-ı kiram gibi olmalı öyle ise.

Hem seven, sevdiğinin sevdiğini de sever.
Onun düşmanlarına, o da düşmanlık eder.

Bu sevgi ve düşmanlık, hiç elinde değildir.
Hatta o, bu hususta sanki (deli) gibidir.

Nitekim, (Bir kimseye deli denmezse eğer,
İmanı kâmil olmaz)
buyurmuştur büyükler.

Her kimde bu (delilik) eğer mevcut değilse,
Bu hakiki sevgiden mahrum olur o kimse.

www.gonulsultanlari.com