Gönül Sultanları.com >  Peygamber Efendimiz > Bedir Gazası > Allahü ekber! Allahü ekber!
Allahü ekber! Allahü ekber!
Resulullah, geçerek ordusunun başına,
Bir âyet-i kerime okudu Eshabına.

Mealen şöyleydi ki: (Siz ey iman edenler!
Karşılaşır iseniz bir düşman ile eğer,

Sabır ve sebat edip, Hakkı çok zikrediniz.
Çünkü sabredenlerle beraberdir Rabbiniz.)

Eshab, bu (Zikrediniz!) emrini aldığında,
Hep birlikte tekbirler getirdiler anında.

Başlamak üzereydi savaşa iki ordu.
Heyecan, son haddine gelmiş bulunuyordu.

Lakin şöyle bir âdet var idi ki o zaman:
Harp edecek ordular, henüz karşılaşmadan,

Önce, iki taraftan yiğitler çıkıyordu.
Karşılıklı olarak, bunlar çarpışıyordu.

Bu ilk çarpışmalarla, taraflar, yavaş yavaş,
Harbe ısınırlardı, olmadan henüz savaş.

Müşriklerden birisi, çiğneyip bu âdeti,
Bir ok atıp, Eshabdan birini şehid etti.

Bu hareket, güç geldi Sahabe-i kirama.
İçleri, volkan gibi başladı kaynamaya.

O sırada üç kâfir ileriye çıktılar.
Üçü de, en azılı İslam düşmanıydılar.

Bunlar, (Utbe) ve (Şeybe), iki birader idi.
Üçüncüsü, Utbe'nin oğlu olan (Velid)di.

Bunlar, mücahidlere şöyle nida ettiler:
(Bizimle çarpışacak içinizde var mı er?)

Mücahidlerden (Ebu Huzeyfe) hazretleri,
Kılıcını sıyırıp, derhal çıktı ileri.

Utbe, babası idi hem de bu sahabinin.
Fırladı, babasıyla çarpışma yapmak için.

Ve lakin Resulullah, ona mani oldular.
(Dur ya Eba Huzeyfe, sen gitme!) buyurdular.

Sonra, Afra hatunun iki oğlu, beraber,
(Muaz) ile (Muavvez) adlı iki birader,

İleriye çıktılar, onlarla çarpışmaya.
Bir de çıktı ileri, (Abdullah bin Revaha.)

Müşrikler, (Siz kimsiniz?) diye sual ettiler.
Onlar, (Biz Medineli müminleriz) dediler.

Müşrikler seslendi ki: (Sizinle yok işimiz.
Biz, kendi kavmimizden kimseleri isteriz.

Ya Muhammed, sen bize, kavmimizden bize denk,
Bahadırlar gönder ki, onlarla edelim cenk.)

O zaman Resulullah, üç yiğit sahabiye,
Dua edip emretti: (Siz geri dönün!) diye.

Sonra da, Eshabını süzerek ayrı ayrı,
Buyurdu ki: (Kalkınız, ey Haşim oğulları!

Allah’ın bu dinini söndürmek için gelen,
Şu kâfirlere karşı, çarpışın çekinmeden.)

Sonra, isimleriyle çağırdılar tek be tek:
(Kalk ya Ali, ya Hamza, ya Ubeyde!) diyerek.

Resulün emri ile, bu üç büyük sahabi,
Çıktılar ileriye, hemen arslanlar gibi.

Kılıçları sıyırıp, mertçe ilerlediler.
Üç azılı kâfirin karşısına geçtiler.

www.gonulsultanlari.com