Gönül Sultanları.com >  Evliya Nasihatleri > Şimdi bulunan gibi, gelmemiştir dünyaya > Sofu Baba’nın aşkı
Sofu Baba’nın aşkı
Seyyid Fehim her sene, Van'a gidip bir defa,
Güzel sohbetleriyle nur saçardı etrafa.

Mevsim yaz olduğundan, hava bir sıcaktı ki,
İnsanlar, hararetten kavruluyordu sanki.

Gençten bir kimse vardı, hem de Fehim isminde.
Yaşardı o zamanlar, günah işler içinde.

Bu genç, dağdan bir tabak kar temin edip bir gün,
Getirip, huzuruna arz etti o büyüğün.

Seyyid Fehim, o gence buyurdu: (İsmin nedir?)
O genç, çok sıkılarak, dedi: (İsmim Fehim'dir.)

Bir makbul olmuştu ki getirdiği soğuk kar,
Şefkatle etti ona, bir teveccüh ve nazar.

Bu, öyle bir teveccüh, öyle nazardı ki hem,
Kalbi, Seyyid Fehim’in aşkıyle doldu o dem.

Öyle bir muhabbetle bağlandı ki o zata,
Onun muhabbetiyle yanar oldu adeta.

Sonradan Seyyid Fehim, Arvas'a etti avdet.
O sene kış mevsimi, şiddetli geçti gayet.

Velakin yanıyordu o aşkla onun gönlü
Onun ayrılığına, yoktu hiç tahammülü.

En son dayanamayıp, dedi ki: (Anneciğim!
Heybemi hazır et ki, Arvas'a gideceğim.)

Dedi: (Gitme evladım, bir baksana şu kışa.
Çıkarsan yem olursun dağlarda kurda kuşa.)

Lakin o, kararını vermiş idi pek kati.
Zira onun aşkından, kalmamıştı takati.

Heybesini alarak, düştü Arvas yoluna.
Ona kavuşmak için, bir mani yoktu ona.

Her an ölüm saçarken aç kurtlar, soğuk ve kar,
O, dağ dere demeyip, gidiyordu bir karar.

Zira onu götüren, bir sevgiydi, bir aşktı.
Çünkü Seyyid Fehim’e varıp kavuşacaktı.

Bir dağın tepesinde, tam bu aşkla giderken,
Baktı ki, karşısına bir adam çıktı birden.

Ve sordu ki: (Nereye gidiyorsun ey Fehim!
Eğer arzu edersen, sana yardım edeyim.)

Lakin o, cevap bile vermeyerek hiç ona,
Yine aynı aşk ile, devam etti yoluna.

Çünkü Seyyid Fehim’le beraberdi o zaten.
Ve onun aşkı ile gidiyordu esasen.

Ve bir akşam, Arvas'ta ezan okundu, fakat.
Namaz için mihraba geçmedi o büyük zat.

Herkes merak ederken, niçin beklediğini,
Seyyid Fehim bilirdi bu işin hikmetini.

Buyurdu: (Bir yolcumuz geliyor, yolda şu an.
Hem de donmak üzere neredeyse soğuktan.)

Biraz sonra genç Fehim, bir kardan adam gibi,
Kavuştu maşukuna, dinlemeyip kar, tipi.

Buyurdu ki: (Ey Fehim, o yolda rast geldiğin,
Hızır'dı, niçin ondan bir yardım istemedin?)

Dedi ki: (Beraberdim o anda sizin ile.
Çok kolay geliyordum, sizin himmetinizle.

Siz de geliyordunuz o yolda yanım sıra.
Sizinle beraberken, bakar mıyım Hızır’a?

Ben sizin aşkınızla, dağları aşıyordum.
Her adımda, daha çok size yaklaşıyordum.)

(Sofu Baba) derler ki ona Van civarında,
Ziyaret etmektedir sevenler mezarında.

www.gonulsultanlari.com