Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Hastalıkta şifa vardır > Sen, doğru ve eminsin
Sen, doğru ve eminsin
Peygamber efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem”, doğru ve emin olduğunu düşmanları bile biliyor, itiraf ediyorlardı.
Hatta Ebu Cehil bile.

Nitekim o, bir gün kendisine;
- Ya Muhammed! Biz seni yalanlamıyoruz ki. Sen, doğru sözlü ve emin birisin. Hiç yalan söylemezsin, demişti.

Ertesi gün meşhur “Bedir cengi” olacaktı.

O akşam, müşriklerden biri Ebu Cehili yalnız görünce arkasından sessizce yaklaştı.
- Ya Eba Cehil!

Hışımla döndü.
- Ne var?

- Şurada ikimizden başkası yok.
- Evet.

- Biz bizeyiz yani.
- Lafı geveleme. Ne diyeceksen de.

- Sana bir şey soracaktım.
- Sor haydi!

- Ama doğru söyleyeceksin.
- Tamam tamam, sor bakalım!

- Muhammed, doğru ve emin midir, yoksa yalancı biri mi?
- Doğru ve emindir.

- Yalan söylemez mi?
- Hayır, asla.

Asıl soracağını sordu bu defa:
- Peki, Onunla niye savaşıyoruz öyleyse?

Ebu Cehil şaşırmıştı. Kafasını kaşırken cevap verdi:
- Şey, canım biz kendisine bir şey demiyoruz ki. Getirdiği kitaba karşıyız.

Ve yükseltti sesini:
- Haydi git yat! Yarın müthiş bir savaş var.


Ebu Süfyan sen misin?

Ebu Süfyan henüz iman etmemişti ki, yolu Rum diyarına düştü bir zaman.
Herakliyus öğrenip, çağırttı huzuruna:

- Ebu Süfyan sen misin?
- Evet, benim.

- Sizin şu inkâr ettiğiniz zat var ya,
- Muhammed mi?

- Evet. Onu önceden de inkâr eder miydiniz?
- Hayır, etmezdik.

- Yani emin biri midir?
- Evet, emindir.

- Hiç yalan söylemez mi?
- Asla.

Herakliyus, buna rağmen iman edemedi.

Ama Ebu Süfyan, Mekke’nin fethi günü iman etmiş, sahabi olmakla şereflenmiştir.
“radıyallahü anh”

www.gonulsultanlari.com