Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > İki şeyi unut, iki şeyi de hiç unutma > Dünya, mümine zindan
Dünya, mümine zindan
Abdülvehhab-ı Gazi "rahmetullahi aleyh", Allah dostu bir Velidir.
Nasihati tesirliydi.

Bir gün, sevdiklerine;
- “Dünya, mümine zindan, kâfire Cennettir” hadis-i şerifini okur.

Sonra izah eder:
- Dünya, mümine zindandır, Cennetteki yerine göre. Kâfire Cennettir, Cehennemdeki yerine göre.

Ve bir menkıbe anlatır:
Bir gün, Abdülkadir-i Geylani hazretleri “kuddise sirruh”, kıymetli bir elbise giyer.

Cins bir ata biner.
Sırtına muhteşem bir şal alır, talebeleriyle çıkar yola.

Heybet ve saltanatla giderken, Onu, bir yahudi görür birden.
Kendisi ise perişan haldedir.

Sırtında bir denk çalı diken.
Ölmüştür bitkinlikten.

Onu böyle görünce, geçer atının önüne.
- Duur! diye seslenir.

İmam hazretleri durunca, sorar:
- Ey Gavs! Sizin Peygamberiniz; “Bu dünya mümine zindan, kâfire Cennettir” demiş. Öyle mi?
- Evet öyle buyurmuştur.

- Peki, bu doğru mu?
- Elbette doğrudur.

- Nasıl doğru olur? Bir kendi haline bak, bir de bana. Yani sen şu saltanatınla zindandasın? Ben de şu perişan halimle Cennetteyim öyle mi?

Büyük Veli iner atından.
Mecbur kalmıştır keramet göstermeye.

Sağ kolunu ona doğru uzatıp;
- Bak! Ne görüyorsun? diye sorar.

Yahudi, kol ağzından baktığında Cenneti görür.
Gavs-ı a’zam da içinde oturmaktadır.

Sorar İmam hazretleri:
- Şimdi söyle. Ben burada nerdeyim?
- Zindandasın.

Sonra, sol kolunun içini gösterir.
- Ne görüyorsun?
- Cehennemi görüyorum, der.

Ve titremeye başlar.
Dehşet sarar içini.
Zira Cehennemde yanarken görmüştür kendisini.

Gavs-ı a’zam hazretleri sorar:
- Sen burada nerdesin?
- Cennetteyim, der.

Ve yapışır ellerine.
- Vallahi doğru o söz. Biz burada Cennette, siz zindandasınız, der.

Ve söyler “Kelime-i şehadet”i.
İman eder.
Kazanır sonsuz saadeti.

www.gonulsultanlari.com