Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > İnsan iki yerde zayıftır > Ahireti kazanmak için
Ahireti kazanmak için
Büyük Velilerden Necmeddin-i Kübra hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir gün sevdiklerine;
- Ahiret ile dünya birbirinin zıddıdır, buyurdu. Ahireti kazanmak için, dünyayı terk etmek lazımdır.

Sordular:
- Burada dünyadan maksat nedir efendim?
- Haram ve mekruhlardır.

- Dünyayı terk etmek nasıl olur efendim?

- İki türlü olur. Birisi, bütün haram olan şeylerle beraber, günah olmayan lezzetlerin çoğunu da bırakıp, yaşamak için zaruri olan miktarını kullanmaktır. Yani dinin emrettiği şeyleri yapmak için, bütün rahatı ve zevkleri feda etmektir.

- İkincisi nedir efendim?
- İkincisi, haram ve mekruhlardan kaçıp, günah olmayan şeyleri kullanmaktır

Allah kuluna zulmetmez

Bir gün de sordu cemaatine:
- Allahü teâlânın nimetleri, ihsanları, her an, insanların iyisine kötüsüne, herkese geliyor, öyle değil mi?
- Evet efendim, dediler.

- Herkese mal, evlat, rızık, hidayet ve daha her iyiliği fark gözetmeksizin gönderiyor, değil mi?
- Öyle efendim.

- Ama fark, bunları kabulde, alabilmekte ve bazılarını da almamak suretiyle insanlardadır, buyurdu.

Ve ekledi:
- Âyet-i kerimede mealen; “Allahü teâlâ, kullarına zulmetmez, haksızlık etmez. Onlar, kendilerini azaba, acılara sürükleyen bozuk düşünceleri, çirkin işleriyle kendilerine zulüm ve işkence ediyorlar” buyuruldu.

Güneş, aynı güneş

Ve misal verdi:
- Güneş, hem çamaşır yıkayan adama, hem de çamaşırlara aynı şekilde parladığı halde, adamın yüzünü yakıp karartır, çamaşırlarını ise beyazlatır, öyle değil mi?
- Evet efendim.

- Yine elmaya ve bibere aynı şekilde parladığı halde, elmayı kızartınca tatlılaştırır, biberi kızartınca acılaştırır, değil mi?
- Öyle hocam.

- Tatlılık ve acılık, hep güneşin ışıklarıyla olsa da, aralarındaki fark, güneşten değil, kendilerindendir. Anladınız mı?

- Evet efendim, iyi anladık.

www.gonulsultanlari.com