Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Ahiretin geçer akçesi nedir? > İmtihana yeltendi, ama
İmtihana yeltendi, ama
Derya Ali Baba "rahmetullahi aleyh", Anadolu Evliyasından.
Türbesi, İstanbul Kazlıçeşme’dedir.

Bir kimse inanmazdı bu zatın büyüklüğüne.
Bir gün, eve yemeğe çağırdı bu Veliyi.
Aklı sıra imtihan edecekti onu.

Besmelesiz kesilmiş tavuk eti ikram edecek, yediğini görünce de, "İşte..." diyecekti güya. "Anlamadı tavuğun Besmelesiz kesildiğini. Bir de evliya diyorlar".

Daveti kabul edip geldi mübarek zat.
Ancak yemeye el uzatmadı.

Adam bunu görünce;
- Hoca Efendi, kendi bahçemdeki tavuğun etidir. Niçin yemiyorsunuz? diye sordu.

Buyurdu ki:
- Evet, bahçendeki tavuk. Ama bu tavuk bana bir şeyler söylüyor.

Adam heyecanlandı.
- Ne... ne söylüyor?
- Beni yeme. Çünkü beni Besmelesiz kestiler, diyor.

Adam bunu duyunca;
"Eyvah!" dedi içinden. "Ben ne yaptım?".

Bin pişmanlık içinde sarıldı ellerine.
- Affedin hocam. Sizi denemek istemiştim. Kalb gözünüz açıkmış. Kör olan benmişim.

Kalbi, bu Velinin sevgisiyle dolmuştu adamın.

Halinizden razı olun!

Bu zat bir gün buyurdu ki:
- Halis mümin, her halinden razıdır. Nimette de, musibette de hali hiç değişmez.

Sordular:
- Musibet gelince de mi hocam?

Buyurdu ki:
- Evet. Çünkü o, gönderene bakar. Madem ki Allahü teâlâ göndermiştir. Severek kabul eder.

Ve ekledi:
- Peygamber efendimiz aleyhisselam da; "Müminin her haline hayret ediyorum. Nimet gelirse şükreder. Bela gelirse sabreder. Her ikisinde de sevap kazanır" buyuruyor.

Günahtan sakının!

Bir gün de;
- Muvaffak olmanın yolu nedir? diye sordular bu zata.

Cevaben;
- İkidir, buyurdu. Biri, günahlardan sakınmak, öbürü, insanlara iyilik etmektir.

www.gonulsultanlari.com