Abdurrahman-ı Tagi, çok korkardı Allah'tan.
Şiddetle kaçınırdı, her haram ve günahtan.
Bir gün, sevdiklerine buyurdu ki: (Bu dünya,
Hayalden ibarettir, yahut sanki bir rüya.
Dünyaya muhabbeti artarsa bir kimsenin,
Azalır ona olan muhabbeti herkesin.
Aksine, azalırsa dünyaya muhabbeti,
Çoğalır o nisbette, halk indinde kıymeti.
Dünya, kulu Allah'tan gafil eden şeylerdir.
Yani Hak teâlânın men ettiği işlerdir.
Bir iş ki, Allah için yapılırsa eğer ki,
O, ahiret işinden sayılır elbetteki.)
Bir gün de buyurdu ki: (Hak teâlâ, kullarda,
İki korkuyu birden, cem etmez bir arada.
Bu dünyada, günahtan kim kaçarsa korkarak,
Korkutmaz ahirette o kulu cenâb-ı Hak.
Her kim de, hiç korkmadan işlerse günah, isyan,
Mahşere gittiğinde, korkutulur o insan.
Bu korku, muhabbetle birlikte olmalıdır.
Yani onun kökünde, muhabbet, sevgi vardır.
Mesela ben babamdan korkuyorum pek fazla.
Çünkü çok seviyorum kendisini ihlasla.
Yani onu üzmekten korkuyorum ben asıl.
İşte böyle bir korku, sevgiden olur hasıl.)
Buyurdu ki: (Eziyet etmeyin hiç kimseye.
Çünkü mezun değiliz kimseyi incitmeye.
Nitekim şöyledir ki, tarifi de müminin:
Onun el ve dilinden insanlar olur emin.
Zira bir Müslümandan, kötülük sadır olmaz.
O, kötülük görse de, karşılıkta bulunmaz.
Sabredip, tatlı dille eder ona nasihat.
Çünkü gönül yıkmaya yoktur izin ve ruhsat.
İmansız olanın da kalbini kırmak yoktur.
Zira o da, Allah'ın yarattığı bir kuldur.
Düşünün ki bir adam, Kâbe’yi yıkar ise,
Ne muazzam bir günah işlemiştir o kimse.
Kâbe, kul yapısıdır halbuki ey insanlar!
Gönül ise, Allah'ın kudretiyle oldu var.
Rabbimiz buyurur ki: (Sığmam göğe ve yere.
Sığarım iman dolu ve kırık gönüllere.)
Kalb kırmak, kul hakkına girer ki hem de heyhat!
Mahşerde, ödemeye bulunmaz güç ve takat.
Bu haktan kurtulmanın, bir tek çaresi vardır.
O da, şehid olarak, dünyadan ayrılmaktır.
Zira şehid olanın, kul borcu varsa eğer,
Alacaklı olanı, Mevlamız razı eder.
Şehiden ölmek için, dua etmelidir ki,
Yoksa nifak üzere ölünebilir belki.
Kim İslam’a hizmeti düşünse her anında,
Şehiddir o Müslüman, ölse de yatağında.)
|