Abdurrahman-ı Sani, hem âlim, hem veliydi.
Kâmil insan olduğu, her halinden belliydi.
Öyle tesirliydi ki sohbeti dinleyene,
Ab-ı hayat sunardı, konuşurken ehline.
Bir gün de buyurdu ki: (Ölüm var ey cemaat!
Ölümden sonra başlar hakiki, asıl hayat.
Bu dünya bir hayaldir, vefasız, fanidir hem.
Ahiret öyle değil, ebedidir o âlem.
Kötü gözle bakmayın, sakın bir Müslümana.
Hep hüsn-ü zan üzere bulunun her insana.
Mümine, muhabbetle bakmak da ibadettir.
Sakın sert bakmayın ki, bu, büyük bir afettir.
Eğer sizi üzerse, bir mümin kardeşiniz,
Sabredip, kendisine karşılık vermeyiniz.
Hatta ikram ediniz o din kardeşinize.
Böyle emretmektedir dinimiz zira bize.)
Bir gün de buyurdu ki: (İlim, amel, ihlası,
Temine çalışın ki, budur dinin esası.
Bize, Hakk’ın rızası lüzumludur esasen.
Kulları memnun etmek, mümkün olmaz ki zaten.
Kim, Allah rızasını ararsa her işinde,
Kullar da razı olur ondan neticesinde.
Kim de memnun etmeye uğraşırsa kulları,
Allah ve kul indinde, hiç olmaz itibarı.)
Bir gün, bu veli zata sordular: (Neden acep,
İyi kötü her insan, seviyorlar sizi hep?)
Buyurdu: (Bize yalnız, lazımdır Hak rızası.
Asla mühim değildir, kulun razı olması.
İnsanlar sevsin diye uğraşmayız biz asla.
Zira böyle hareket, bağdaşmaz hiç ihlasla.
Kim, Hakk’ın rızasını, almaya etse gayret,
Halk da, ister istemez, severler onu gayet.
Kim, gönlünü Allah'tan, kullara çevirirse,
Bilakis seven olmaz, kullardan onu kimse.)
Bir gün de buyurdu ki: (Bu Allah adamları,
Zulmetten, nura doğru çekerler insanları.
Bir İslam âlimini tanıyıp, onu sevmek,
Öyle bir nimettir ki, benzeri bulunmaz pek.
Çünkü böyle bir zatın, bir şefkatli bakması,
Temizler gönüllerde olan kiri ve pası.
Edebilmek için de ondan çok istifade,
Edepli olmalıdır yanında pek ziyade.
(Edeb)in bir tarifi, itiraz etmemektir.
Onun her bir emrine, hemen peki demektir.
Bu Allah adamları öyle büyüklerdir ki,
Mesela bir beldeden, yürüyüp geçse biri,
O zatın hürmetine, o yere, Hak teâlâ,
Tam kırk gün müddet ile, göndermez kaza, bela.
Çünkü onlar, Allah'ın sevgili kullarıdır.
Onların hürmetine, bela geri alınır.
O büyük insanların hürmet ve hatırına,
Her kim dua ederse, kavuşur muradına.)
|