Ana Sayfa >  Alim ve Evliyaların Alfabetik Listesi > A > Abdülhakim Arvasi > Ne için okutmuş?
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Ne için okutmuş?

Halid Turan Bey vardı, sevdiği ahbabından.
Şöyle bir hadise de, geçmiş onun başından.

Kendisi anlatıyor: Efendi’nin evine,
Bir gün, yalnız olarak gittim ziyaretine.

Ben oturur oturmaz, kütüphanelerinden,
Bir kitabı çekti ve bir yer açtı içinden.

Sonra bana uzatıp, açık olan o yeri,
Buyurdu ki: (Al Halid, oku şu sahifeyi.)

Kitap arabi idi, (Peki) dedim ben hemen.
Başladım okumaya gösterdiği o yerden.

Lakin yanlış okudum bazı kelimeleri
O, hemen düzeltirdi yanlış olan yerleri.

O sahife bitince, dedi: (Oku bir daha!)
(Peki) deyip, yeniden başladım okumaya.

Yine yanlış olunca, düzeltiyordu hemen.
Sonunda, hiç yanlışsız okudum mükemmelen.

O zaman buyurdu ki: (Okuman oldu iyi.
Şimdi dahi Türkçe’ye çevir bu sahifeyi.)

Başladım çevirmeye yine (Peki) diyerek,
Lakin zorlanıyordum, kolay da değildi pek.

Takıldığım yerlerde, o yardım ediyordu.
İyi anlamam için, gayret sarfediyordu.

Sahifenin sonuna gelince en nihayet,
Buyurdu ki: (Al baştan, tercümeyi tekrar et.)

Okuyup mana verdim yine o satırları.
Onun yardımı ile düzelttim hataları.

Velhasıl çok mükemmel anlayıncaya kadar,
O gün, o sahifeyi okuttu tekrar tekrar.

Lakin hiç bilmiyordum niçin okuttuğunu.
Kendilerine dahi, sormadım o gün bunu.

Fakat biliyordum ki, vardır bir sebep, hikmet.
Dedim ki: (İleride anlarım bunu elbet.)

Velhasıl yirmi sene geçince vefatından,
Bir zaman, Ankara’da açıldı bir imtihan.

Kütüphane müdürü alınacakmış meğer.
Düşündüm: Bu, belki de bana olur müyesser.

Müracaatımı yapıp, girince imtihana,
Arabi bir kitabı verdiler o gün bana.

Dediler: (Şu kitaptan, herhangi bir sahife,
Aç oku, daha sonra çevir onu Türkçe’ye.)

Ben dahi o kitaptan, rastgele bir yer açtım.
Velakin açar açmaz, hayret ettim ve şaştım.

Çünkü tam da o yerdi, tanıdım sahifeyi.
Hatırladım yirmi yıl önceki hadiseyi.

Efendi, tâ o zaman onu verip elime,
Okutturmuştu bana, hem kelime kelime.

Ben, hemen bir çırpıda okudum sahifeyi.
Şaşırıp dediler ki: (Okuman gayet iyi.)

Sonra tercüme ettim o yerleri mükemmel.
Takdiren dediler ki: (Tercümen de çok güzel.)

Kazandım imtihanı Efendi sayesinde,
Kütüphane müdürü oldum neticesinde.

İmtihandan çıkınca, eyledim bir tefekkür.
Kendimi tutamayıp, ağladım hüngür hüngür.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
21.11.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı