Ana Sayfa >  Alim ve Evliyaların Alfabetik Listesi > A > Ahmed bin Mesruk > Müminin firaseti
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Müminin firaseti

Ahmet bin Mesruk var ki, büyük velilerdendir.
Söz ve nasihatları, kalbleri etti tenvir.

Cüneyd-i Bağdadi’den aldı feyiz ve ilim.
Onun himmeti ile, oldu bir zat-ı kerim.

Öyle sakınırdı ki haram ve şüpheliden,
Hatta bir çok mubahı, terk ederdi bu yüzden.

Yalnız Allah sevgisi rahatlatırdı onu.
Gören, hemen anlardı evliya olduğunu.

Rabbinin rızasını düşünürdü her işte.
Derdi ki: (Ya ilahi, yakma bizi ateşte.)

Sarmış idi kalbini, Allah’ın muhabbeti.
Yoktu onun gözünde, başka şeyin kıymeti.

Derdi ki: (Bir muhabbet, değilse Allah için,
Öldürücü zehirdir sevgisi o kişinin.)

Bir gün de buyurdu ki: (Kardeşlerim, bir gönül,
Allah’tan gayrisine etmiş ise temayül,

Yani Ondan gayriden duyarsa haz ve sevinç,
Bu yolda, istidatlı değildir o kimse hiç.

Allah’tan gayrisinden duyulan her türlü haz,
İlerde, o kimseye olurlar dert ve maraz.

Kim yakınlık kurarsa Allah’tan gayrisine,
Er veya geç muhakkak, pişman olur hepsine.)

Kendisi anlatır ki: Gençlik çağında, bir gün,
Bir kimseyi gördüm ki, konuşurdu çok düzgün.

Derviş kıyafetinde gelmişti şehrimize.
Tasavvuftan bir şeyler anlatıyordu bize.

Tatlı bir ifadeyle, çok hoş anlatıyordu.
Öyle ki, dinleyeni hayran bırakıyordu.

Sözlerini bitirip, dedi : (Şimdi hepiniz,
Kalbinize geleni, aynen bana deyiniz.)

O an, benim kalbime geldi ki şöyle fikir:
(Bu, Müslüman değil de, yahudinin biridir.)

Ve lakin hatırıma gelen bu düşünceyi,
Hiç muvafık görmedim, o zata söylemeyi.

Bir arkadaşım vardı, söyledim ona biraz.
Lakin o, bu fikrime hemen etti itiraz.

Dedi ki: (Böyle güzel, tatlı konuşan bir zat,
Hiç yahudi olur mu, bu düşüncen çok sakat.)

Lakin benim elimde değildi bu düşünce.
Sonra, dedim fikrimi bana sual edince.

Dedim ki: (Kusuruma bakmayınız efendim.
Yahudi olduğunuz, kalbime geldi benim.)

Ben böyle söyleyince, başını eğdi öne.
Baktım ki ağlıyordu, yaş dolmuş gözlerine.

(Sen, doğruyu söyledin) diyerek en nihayet,
Getirdi bir aşk ile, kelime-i şehadet.

Dedi ki: (Ben yahudi dinindeydim evladım.
Lakin sizin dininiz hakmış, şimdi anladım.

Sen ki, gönül gözüyle bakıp gördün halimi.
Ve bana kazandırdın, sonsuz istikbalimi.)

Ben dedim ki: Müminde, firaset nuru vardır.
Zira Peygamberimiz, şöyle buyurmuşlardır:

(Firaset-i müminden sakının ey insanlar!
Zira o, Rabbimizin nuruyla eder nazar.)

 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
21.11.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı