Ahmet Mekki Efendi, ilim ehli, büyük zat.
Verirdi insanlara hep öğüt ve nasihat.
Bu zat buyuruyor ki: (Saadete kavuşmak,
Müslüman olmak ile müyesser olur ancak.
Mümin olmak için de, inanmak lazım gelir.
Önce inanmalı ki, Allah vardır ve birdir.
Görür, bilir, işitir O her bir hadiseyi.
O, yapar ve yaratır kâinatta her şeyi.
Ve hazret-i Muhammed, Onun peygamberidir.
Ancak Ona uymakla, Rabbe kulluk edilir.
Öldükten sonra tekrar, kalkılacak kabirden.
Ve öteki âlemde hayat var ebediyen.
Ya Cennet denen yerde, olacak sonsuz nimet,
Yahut da Cehennemde sonsuz azap, eziyet.
Bu dünyada yaşayan insanlar, yüzde doksan,
Bütün yahudilerle, bilcümle hıristiyan,
Hatta bütün dünyaca isim yapmış kişiler,
Devlet adamlarıyla, meşhur siyasetçiler,
Bütün fen adamları, nice meşhur kumandan,
Brehmenler, budistler, ateşe, puta tapan,
Kimseler, inanır ki, öldükten sonra elbet,
Tekrar dirilmek olup, hayat var ilel ebed.
Her kişi, ya Cennette sonsuz yaşayacaktır,
Yahut da Cehennemde ebedi yanacaktır.
Bazı cahiller var ki, İslam’ı bilmiyorlar.
Lakin Müslümanlarla istihza ediyorlar.
Gündüzleri plaj ve spor sahalarında,
Gece, kızlı oğlanlı, otel odalarında,
Zevk ve sefa içinde, çalgı, oyun ve kumar,
İçki ve eğlenceyle ömür çürütüyorlar.
Lazım olan parayı, hak hukuk tanımadan,
Hileli yollar ile topluyorlar durmadan.
Bunlar, dinsiz olmaya, derler (ilericilik).
Ahlaksızlığa ise, diyorlar (aydın gençlik).
(Biz Avrupalılara benziyoruz) diyorlar.
Onlara benzemekle, iftihar ediyorlar.
Lakin biri imanlı ve namusluysa şayet,
(Gerici, yobaz) diye, ediyorlar hakaret.
Halbuki Avrupalı ve Amerikalılar,
Allah’ın varlığına, kesin inanıyorlar.
İnandıkları için, bunlar akılsız da hep,
O inanmayanlar mı akıllıdırlar acep?
Bunların tuzağına düşenler, ne ahmaktır.
Bu, kendini, ebedi Cehenneme atmaktır.
Aklı olan, uyarak ilim, fen ve aklına,
İnanması gerekir Allah’ın varlığına.
Yahut bütün dünyanın inandığı şu gerçek,
Cehennemde ebedi yanmayı düşünerek,
Korkup, hemen imana gelmesi lazım gelir.
Bu, akıllı olmanın icab ve gereğidir.)
|