Ebül Abbas-ı Mürsi, Mısır’da yaşıyordu.
Sohbetiyle herkese, feyiz, nur saçıyordu.
Mısır’dan başka yere gitmeyen bu büyük zat,
Hep orada yaşayıp, o yerde etti vefat.
Bir gün ziyaretine, İran taraflarından,
(Necmeddin) adında bir kimse geldi bir zaman.
Oturup onun ile, eyledi bir hasbihal.
Bir ara, kendisine sordu şöyle bir sual:
(Filanca belde ile, filan yer arasında,
Kaç tane nehir vardır sizin Acemistan’da?)
O, cevap vermek için düşünerek bir miktar,
Dedi ki: (Zannedersem, tam dört tane nehir var.)
Buyurdu: (İyi düşün, beşincisi var bir de.
Hani boğuluyordun sen bir gün o nehirde.)
O bunu duyar duymaz, dedi ki: (Doğru, evet.
Onu dahi sayarsak, beş olur hepsi elbet.
Sizin buyurduğunuz o nehri, unutmuştum.
O suda boğulmaktan, kıl payı kurtulmuştum.
Lakin siz, o diyara gitmediğiniz halde,
Nasıl biliyorsunuz bunları fevkalade?)
Ebül Abbas-ı Mürsi, buyurmadı bir cevap.
O dahi sorduğuna, utandı, etti hicab.
Ebül Abbas Mürsi’nin bulunduğu yer ile,
Üstadının arası, çok uzaktı haliyle.
Buna rağmen her gece, onun sohbetlerine,
Gidip, onu dinler ve dönerdi tekrar yine.
Bir gece, üstadının dinlerken sohbetini,
Cemaatten birinin, çekti o dikkatini.
Zira benzetemedi simasını kimseye.
Merak etti: Acaba şu oturan kim diye.
Çünkü o mahallede, yoktu böyle birisi.
Üstelik değişikti üstünde elbisesi.
Nihayet bitti sohbet, herkes gitti evine.
Lakin merak ederdi o kimse bunu yine.
Ebül Hasan Şazili hazretlerine bizzat,
Gidip sual etti ki: (Efendim kimdi bu zat?
Zira böyle bir kişi yoktur bu mahallede.
Başka yerden gelmiş bir yabancıdır herhalde.)
Buyurdu ki: (O kişi, Ebül Abbas Mürsi’dir.
Her gece, muntazaman sohbetimize gelir.
Çok uzak memlekette olduğu halde bile,
Yine her gün, sohbete gelir kerametiyle.)
Buyurdu ki: (Her şeyin vardır bir alameti.
Onunla anlaşılır, onun mevcudiyeti.
Allah’ın rahmetinden uzak olan kişinin,
Alameti şudur ki, ağlamaz Allah için.
Ve yine helalinden bir lokma az yemeyi,
Gece ibadetinden, bilirim daha iyi.
Mide dolu olunca, gaflet gelir kişiye.
O, Rabbini unutup, meyleder haram işe.
Helalinden çok yemek, olursa buna sebep,
Hep haram yiyenlerin, ne olur hali acep?) |