İmam-ı Rabbani ki, veliler incisiydi,
O, ikinci bin yılın yenileyicisiydi.
Bir gün, Han-ı Hanan’a bir mektup yazıp bizzat,
Kendisine, şöylece etti öğüt nasihat:
(Bu dünya, tamamiyle alçalsın gözünüzde.
Öyle ki, hiç sevgisi kalmasın gönlünüzde.
Çünkü dünya, alçaktır vefasızdır ve fani.
Zevkleri sahte olup, çıkarlar elden ani.
Ahiretin o sonsuz güzellikleri ise,
Güzel, şirin gözüksün hep gönül gözünüze.
Çünkü yoktur orada çirkinlik, fena şey hiç.
Yalnız vardır orada, sonsuz huzur ve sevinç.
Cennet nimetlerinden, razıdır Hak teâlâ.
Bu, bütün nimetlerden üstündür kat kat daha.
Dünyanın çirkinliği, anlaşılmaz ise tam,
Kurtuluş kolay olmaz ona düşkün olmaktan.
Ona düşkünlükten de, olunmazsa tam halas,
Ahirette, azaptan kurtuluş mümkün olmaz.
Ve hem de, halas olmak bir şeyin zararından,
Tersini yapmak ile, mümkün olacağından,
Atmak için gönülden bu dünya sevgisini,
Yapmalı tersi olan ahiret işlerini.
(Dünya) ise, dört şeydir, biri, oyun, eğlence.
İkincisi, ziynet ve süslenmektir gün gece.
Üçüncüsü, tefahür, yani hep övünmektir.
Bir de, malı, evladı ziyade eylemektir.
İnsan, eğer kılarsa beş vakit günde namaz,
Oyun ve eğlenceye, fazla vakit bulamaz.
Erkekler, ipek giymez, kullanmazsa altını,
Çok azaltmış olurlar, ziynetin zararını.
Şerefli olmanın da, Hak teâlâ indinde,
(Takva) ile olduğu iyi bilindiğinde,
İnsan, dünyalık ile övünemez hiç artık.
Bilir ki, övünmeye hiç değmez bu dünyalık.
Malın, mülkün, evladın artması ise yine,
Mani olacağından ahiret işlerine,
Bunları çoğaltmayı düşünmez, ayıp sayar.
Bilir ki, iyiliğe manidir hepsi bunlar.)
Başkasına mektupta, buyurdu ki yine hem:
(Evliyaya muhabbet çok lazımdır ve elzem.
Onlara sevginizi arttırsın cenâb-ı Hak.
Çünkü bu muhabbete bağlıdır her şey ancak.
Onlara çoğaldıkça sevgi ve muhabbeti,
Daha çok kolaylaşır, İslam’a tâbiyeti.
İnsanın, Rabbi ile olması her an için,
Yine bu sevgisiyle ilgilidir kişinin.
Dünyada, dert sıkıntı var ise her ne kadar,
Hepsini, bir kimsenin kalbine doldursalar,
Bu muhabbet var ise, hiç dert yapmamalıdır.
Bu sevgisi oldukça, ümitli olmalıdır.
Eğer kalbe, dağ gibi halleri yağdırsalar,
Ve lakin bu muhabbet azalırsa kıl kadar,
Bu hallerin hepsini, istidrac bilmelidir.
Çünkü maksat bu değil, onların sevgisidir.)
|