Bu mübarek velinin Mektubat kitabında,
Şöyle buyurmaktadır, (aşk-muhabbet) babında:
Gönderdiğiniz mektup, ulaştı elimize.
Okuyunca, bir sürur, rahatlık verdi bize.
Demek aşk-ı ilahi sizi öyle sardı ki,
Bu ateş, kalbinizi yakıyor şimdi sanki.
Evet, bu ahir zaman fitne ve zulmetinde,
Varsa Allah sevgisi bir kimsenin kalbinde,
Ve hem de yakıyorsa, onu, bu aşk ateşi,
Ne büyük bir nimettir, ne mesuttur o kişi.
Kıymetini bilerek, pek çok sevinmelidir.
Daha çok artmasına gayret sarfetmelidir.
Kardeşim, doğru yolda yürümekse niyetin,
Bu yolun şartlarını, iyi gözetmelisin.
Sünnet-i seniyyeye yapışmalısın önce.
Ve bütün bid’atlerden, kaçmalısın iyice.
Allahü teâlânın rızasına kavuşmak,
İşte bu ikisini yapmakla olur ancak.
Her iş ve her sözünde, tâbi ol, uy sünnete.
Bilhassa vasat davran uyku ve söylemekte.
Seher vakitlerinde, kalkmaya et ki gayret,
Bu zamanki istiğfar, çok büyük bir ganimet.
Her zaman salihlerle beraber olmaya bak.
Zira böyle istiyor bizlerden cenâb-ı Hak.
Dünya lezzetlerine düşkünlük yapma ki hiç,
Ahirette olacak asıl lezzet ve sevinç.)
Yine buyurdular ki başka bir mektubunda:
(Resulullahı sevmek, çok mühimdir bu yolda.
Çünkü Ona, Rabbimiz (Habibim) demektedir.
Yani Resulullahı çok seviyor demektir.
Kim ki onu çok sevip, uymaya eder gayret,
Allahü teâlâ da, ona eder muhabbet.
Bilinen, bilinmeyen bilcümle iyilikler,
O yüce Peygamberi sevmekle ele geçer.
Bu yolda yükselmeye, bu sevgidir vesile.
Zira hep yükselenler, yükselir bu sevgiyle.
Sebebine gelince, Resulü, cenâb-ı Hak,
Bilcümle mahlukattan çok üstün eyledi halk.
Bütün güzellikleri, ne varsa iyi, a’la,
Hepsini, Habibinde topladı Hak teâlâ.
Aşık idi Ona hep, Sahabenin cümlesi.
Rızasına ermekti, herbirinin gayesi.
Onlar, Onu her şeyden daha fazla sevdiler.
Uğrunda, seve seve can feda eylediler.
Sırf Onun için olan bu sevgi ve adavet,
Sayesinde, indallah yükseldi hepsi gayet.
Çünkü ibadetlerin başı, bu ikisidir.
Allah için düşmanlık, Allah için sevgidir.
|