Mektubat kitabında buyurur ki bu âlim:
(Herhangi bir günahı işler ise eğer kim,
Hemence kalbi ile tövbe eylemelidir.
Sonra da dili ile istiğfar etmelidir.
Gizli olan günaha, gizli tövbe etmeli.
Aşikâr olana da, aşikâr eylemeli.
Lakin her halükârda, günah yapıldığında,
(Tövbe)yi, gecikmeden yapmalıdır anında.
Zira işlendiğinde bir günah ve seyyiat,
Melekler, günah yazmaz o kimseye üç saat.
O, bu müddet zarfında tövbe ederse eğer,
Hiçbir günah yazmazlar o kimseye melekler.
Etmezse, tek bir günah kaydeder ona melek.
Daha büyük günahtır, tövbeyi geciktirmek.
Tâ ölünceye kadar, tövbe kabul olunur.
Kalb ile tövbe eden, elbette ki affolur.
Takva hali, insanda huy ve ahlak olmalı.
Yani kendiliğinden, devamlı yapılmalı.
Ve hem de, haramlardan sakınmak tam ihlasla,
Emirleri yapmaktan, mühimdir daha fazla.
Çünkü nefsi ezmek ve kalbi temizlemekte,
Bu, daha tesirli ve faydalıdır elbette.
Zira iyi işleri yapabilir her insan.
Fakat yalnız sıddıklar yapmazlar günah, isyan.
Bir işi yapar iken, kalbin rahat etmezse,
Yani kalbin sıkılır, yahut da çarpar ise,
Sen onu yapma, terk et, o işte yoktur hayır.
Kalbin rahat olduğu işlerde hayır vardır.
Açık bildirilmiştir helal ve haram şeyler.
Şüpheli olanlardan sakın ve eyle hazer.
Açıkça bildirilmiş olanları önce yap.
Bildirmediklerine, Rabbimiz yapmaz azap.
Şüpheli bir şey ile eğer karşılaşırsan,
Kalbinin üzerine, koy elini o zaman.
Çarpıntı olmaz ise, hayırdır, o işi yap.
Helal şey yapılırken, sakin olur zira kalb.
Kusurlu ve noksan bil, bütün taatlarını.
Düşün hiçbir taati tam yapamadığını.
Yaptığı ibadeti beğenirse bir kişi,
Fasıkın günahından, zararlıdır bu işi.
Çok yemek yememeli, az da yememelidir.
Bu babta, orta yolu tercih eylemelidir.
Çok yemek, gevşekliğe sebep olur ise de,
Az yemek de, manidir ibadet ve hizmete.
Behaeddin Buhari şöyle buyurdular ki:
(Doyuncaya kadar ye, güzel yap ibadeti.
Mühim olan, neşeyle ibadet eylemektir.
Buna yardımcı olan herşey de mübarektir.)
|