İslam âlimlerinden çok büyük bir velidir.
Söz ve nasihatleri, pek çok faidelidir.
Bir gün de buyurdu ki: (Her işte, samimiyet,
Yani sırf Allah için olmalı halis niyet.
Kalb ile doğru niyet etmedikçe bir kişi,
Asla başlamamalı yapmak için bir işi.
Dünya ve ahirete yaramayan şeylerle,
Vakit geçirmemeli, zararlı işse hele.
Önce, İslamiyet’i, yani ilmihalini,
Öğrenip, ona göre düzeltmeli halini.
Evine, dinsizlerin, yahut mezhepsizlerin,
Yazdığı kitapları hiç getirmemelisin.
Çünkü o kitapları okuyan, zehirlenir.
Hatta sonsuz olarak, azaba sürüklenir.
Dost düşman, herkes ile güler yüz, tatlı dilli,
Geçinip, münakaşa ve kavga etmemeli.
İnsanların özrünü, kabul etmelidir hem.
Kusurları olursa, affetmelidir hemen.
Müslümanlık, sadece namaz, oruç değildir.
Bunlar, her Müslümanın kulluk vazifesidir.
Kimseyi üzmemektir bu dinde asıl gaye.
Bunu yapan, kavuşur rıza-i ilahiye.
Âlimlerden birine sordular bir aralık:
(Ne ile belli olur insanda evliyalık?)
Buyurdu ki: (Evliya, hep güler yüzlüdürler.
Huyları iyi olup, özrü kabul ederler.
Münakaşa etmezler ve cömerttirler gayet.
Dinli dinsiz herkese, ederler çok merhamet.
Müslüman az konuşur, az güler ve az uyur.
Fazla kahkaha etmek, Allah’ı unutturur.
Sebeplere yapışıp, sonra eder tevekkül.
Hep Allah’a güvenir, kula etmez tenezzül.
Türlü ihtiyaçlardan kurtulmanın ilacı,
Allah’tan beklemektir her türlü ihtiyacı.
Kul, ihtiyaçlarını bırakırsa Allah’a,
Onun sebeplerini, yaratır Hak teâlâ.
Allah’ını ne kadar seviyorsan sen eğer,
Allah’ın kulları da, o kadar seni sever.
Sen, Allah’a ne kadar edersen eğer taat,
Kulları da, o kadar sana eder itaat.
Allahü teâlâdan korkarsan sen ne kadar,
Allah’ın kulları da, o kadar senden korkar.
Hülasa her yaptığın, olsun sırf Allah için.
Yoksa, faidesini görmezsin hiçbir işin.
Allah ile aranda, en büyük perde, mani,
Düşünmektir sadece kendi menfaatini.
Evlat ve ailesi içinde bir Müslüman,
Güler yüz, tatlı sözlü olmalıdır her zaman.)
|