Sevdiği birisine, bir gün bu evliya zat,
Bir mektup göndererek, şöyle etti nasihat:
(La ilahe illallah) güzel kelimesini,
Çok söyleyip, anınız Rabbimizin ismini.
Bu zikri, kalbinizle yapın ki her birinde,
Zira çok faydalıdır kalbin temizliğinde.
Bu güzel kelimenin, söylenince yarısı,
Tamamen yok edilir, Rabbimizden gayrısı.
(İllallah) denince de, hak olan tek mabudun,
Varlığı bildirilir, manası budur bunun.
Nitekim tasavvufta, yegane gaye zaten,
İşte bu ikisine kavuşmaktır esasen.
(La ilahe illallah), en üstün kelimedir.
Diye, Resul-i ekrem bize bildirmektedir.
Öyleyse o Resulün yoluna sarılınız.
Bid’at ve günahlardan şiddetle sakınınız.
İyi iş yapabilir, iyi kötü her insan.
Fakat yalnız Sıddıklar sakınır günahlardan.
Diyorsun: (Tasavvufta ilerleyen kimseler,
Giyse, mahzur olur mu kıymetli elbiseler?)
Deriz ki: O, bu yolda, maksada ulaşmışsa,
Yani fena denilen bir makama varmışsa,
Kalbde, Hak’tan gayriye kalmamışsa bağlılık,
O şeyler, bu kimseye bir zarar vermez artık.
Çünkü onun kalbinde, yalnız Rabbi kalmıştır.
Başka hiçbir şey ile ilgisi kalmamıştır.
O kimse, bunun için ne giyse üzerine,
Yine de mani olmaz kalbin zikretmesine.
Hatta uykusu bile, zikirdir, gaflet olmaz.
Çünkü o, uykuda da Rabbini hiç unutmaz.
Kalbi, gafil değildir asla Hak teâlâdan.
Çünkü hep anmaktadır Rabbini hiç durmadan.
Bu makama varmayan, ama böyle değildir.
Kalbi, Hak teâlâdan gayriyle ilgilidir.
Fakat yeni elbise, buna da zarar vermez.
Yani kalbin zikrine, mani olur denemez.
Çünkü din büyükleri, büyük imamlar dahi,
İmam-ı a’zam ile Abdulkadir Geylani,
Hepsi de, giymişlerdir kıymetli elbiseler.
Bildiriyor bunları, çok kıymetli eserler.
Değeri, o gün için bin, hatta dörtbin dirhem,
Gümüş olan cübbeyi, giymiştir Fahr-i âlem.
İmam-ı a’zam dahi, kendi talebesine,
(Kıymetli elbiseler giyiniz) derdi yine.
Ebu Said-i Hudri hazretlerine dahi,
Gelip bazı kimseler, sordular şu suali:
Dediler: (Yemek içmek ve giyinmekte olan,
Bu değişikliklere ne dersiniz bu zaman?)
Buyurdu ki: (Bu şeyler, ilgilidir âdetle.
Yoktur alakaları iman ve ibadetle.
Eğer helal parayla olursa böyle bir iş,
Bir de karışmaz ise, ona riya, gösteriş,
Hepsi, Hak teâlânın verdiği nimetleri,
Belli etmek olur ki, caiz olur her biri.)
|