Seyfeddin-i Halveti, Hakkın büyük velisi.
Dine, Müslümanlara hizmetti tek gayesi.
O bir gün buyurdu ki: (Bu dünya muvakkattır.
Ölümden sonra olan hayat asıl hayattır.
Çünkü insan, ne kadar sürse de uzun ömür,
Sonunda ecel gelir, ömür biter ve ölür.
Bu böyle olsa dahi, o sonsuz hayat yine,
Kurulmuştur bu kısa hayatın üzerine.
İyi geçirilirse bu üç beş günlük hayat,
Kazandırır insana, sonsuz huzur ve rahat.
Ve eğer geçirirse günahla her anını,
Hak eder öldüğünde, Cehennem azabını.)
Bir gün de buyurdu ki: (Ölüm var ey cemaat!
Ölümden sonra başlar hakiki, asıl hayat.
Bu dünya bir hayaldir, vefasız, fanidir hem.
Ahiret öyle değil, ebedidir o âlem.
Şunu unutmayın ki, yazılıyor ameller.
Hepsinin hesabı var mahşerde birer birer.
Fazla ince hesaplar yapmayın aranızda.
Ki, çok incelenmesin sizin hesabınız da.
Üzersen üzülürsün, kırarsan kırılırsın.
Tarlaya ne ekersen, yarın olur alırsın.
Velhasıl ne yapsanız dünyada gizli, açık,
Mahşerde, ona göre bulursunuz karşılık.
Ey akıl sahipleri, düşünün, ibret alın.
Henüz ecel gelmeden ölüme hazırlanın.
Sakın aldanmayın ki, çabuk biter bu dünya.
Bu hayat bir hayaldir, yahut kısa bir rüya.
Bu faniye aldanan, bulmaz huzur ve sevinç.
Aklı olan, gönlünü kaptırır mı buna hiç?)
Bir gün de buyurdu ki: (Ey gafil olan insan!
Gece gündüz, Rabbine edersin günah, isyan.
Bir damla sudur aslın, ölürsün bugün, yarın.
Sayılmayacak kadar çoktur hem de günahın.
Kendine gel, adam ol, olsan dahi paşa, bey.
Teneşir tahtasında bitecek yarın her şey.
Bu günkü havaların, yarın sona erecek.
Ölüme hazırlan ki, çetin günler gelecek.
Bakmayın şimdi dimdik ayaktayız, yürürüz.
Bir gün de musallada yatarız hem de dümdüz.
Bir gün Resul-i ekrem, gidip bir kabristana,
Ağlayınca, eshabı sordular bunu ona.
Buyurdular ki: (Ölüm, dehşetli bir iş elbet.
Buna hazırlanın ki, başa gelir akıbet.)
Dünya, hayal ve hiçtir, işi de hiçtir elbet.
Hiç ile uğraşan da hiç olur en nihayet.
Ölüm ve sonrasına kim hazırlanır ise,
Olur Allah indinde hayırlı, iyi kimse.)
|