Seyyid Nuri Efendi, âlim ve evliyadır.
Tesirli sözleriyle, nasihatleri vardır.
Bir gün de buyurdu ki: (Muvaffak olmak için,
Günah işlememesi lazım gelir kişinin.
Sa'd bin Ebi Vakkas, Kadsiye savaşında,
İkiyüzbin kâfiri görmüştü karşısında.
Çok muhkem kaleler ve manialar, nehirler,
Ve İran ordusunda, var idi hem de filler.
Yani çok zor ve çetin olacaktı işbu harp.
Zira o güne kadar, fil görmemişti eshap.
Halife Ömer Faruk, ordu kumandanına,
Kısa bir mektup yazıp, gönderdi derhal ona.
Mektup, iki satırdan ibaretti kısacık.
Bir taktik veriyordu kumandana pek açık.
Yazmıştı ki: (Düşmandan, sakın korkma ya Sa'd!
Ve hiç günah işleme, hem buna verme fırsat.
Askerin arasında, varsa günah işleyen,
Ayır o kimseleri, askerinin içinden.
Zira günah işlerse, sen ve senin askerin,
O İran ordusundan ne farkın kalır senin?
Şunu da bilmiş ol ki, hem de kesin olarak,
Allah, günah işleyen kavmi etmez muvaffak.)
Öyleyse yapacak iş, her şeyden daha önce,
Dini, İslamiyet’i öğrenmektir iyice.
Sonra da, ihlas ile onu tatbik etmektir.
Çok küçük olsa bile, günah işlememektir.
Bir kişi, kendisini akıllı sanır ise,
Daima sıkıntı ve çile çeker o kimse.
Çünkü böyle zannetmek, nefsinin arzusudur.
Nefsini dinleyen de, bulamaz rahat, huzur.
Sırf nefsi kırmak için gelmiştir İslamiyet.
Allahü teâlâya düşmandır nefis elbet.
Kırabilmek için de bu nefs-i emmareyi,
Öğrenmek lazım gelir İslam’ı gayet iyi.
Yani biz nefse değil, nefs bize uyacaktır.
Nefsine uymayanlar, yarın kurtulacaktır.)
Bir gün de buyurdu ki: (Bir kulda edep, hayâ,
Var ise, o kavuşur Allahü teâlâya.
Çünkü edep ve hayâ, ziynettir insana hep.
Vasıl olamamıştır Hakk’a hiç bir bi-edep.)
Bir gün, cemaatine dedi ki: (Cenâb-ı Hak,
Halk eyledi bizleri, seçilmişler olarak.
Bir İslam diyarında, mümin anne babadan,
Geldik ki, büyük nimet olamaz daha bundan.
Zira bugün, dünyada yaşayan bu insanlar,
İçinde, nice bedbaht, talihsiz kimseler var.
Yani Hak teâlâyı bilmeyen nice insan,
Kendi Yaradanına ediyor günah, isyan.
Sonsuz hamd ve şükürler olsun ki Rabbimize,
(İman) gibi kıymetli bir nimet verdi bize.)
|