Bu dünyanın en büyük devlet adamlarından.
Hem dahi âlimlerin dostu idi Timur Han,
Seyyid Emir Külal’in sohbetinde bulundu.
Manevi evlatlığa, hem de kabul olundu.
Bir ara, Semerkant'a yerleşince Timur han,
Buhara'ya gitmeyi, arzu etti bir zaman.
Seyyid Emir Külal'e, gönderdi şu haberi:
(Buhara'ya gelmeme var mı müsaadeleri?
Eğer izin yok ise oraya gelmemize,
Lutfedip, kendileri gelsinler ülkemize.
Hocamızı görmeyi, çok arzu ediyoruz.
Nasıl uygun olursa, talimat bekliyoruz.)
Bu haber üzerine, hazret-i Emir Külal,
Oğlu Emir Ömer'i gönderip ona derhal,
Buyurdu ki: (Ey oğlum, git söyle Timur Han’a.
Kendisinden razıyız, duacıyız hem ona.
Lakin onun buraya gelmesi uygun olmaz.
Bizim de, o yerlere gitmemiz hiç olamaz.
Allah’ın rızasını istiyorsa Timur Han,
Tembih et, ayrılmasın adalet ve takvadan.
Eğer bu tembihimi yaparsa, iyi olur.
Kıyamette azaptan, ancak böyle kurtulur.
Eğer dünya malına meylederse kendisi,
Bizim duamızın da, hiç olmaz faidesi.)
Bu haberi alınca hocasından Timur Han,
Hocasının oğluna, söyledi ki o zaman:
(Döner dönmez, arz edin lütfen pederinize.
Buhara'nın mülkünü, vereyim emrinize.)
(Buna, izin yok) dedi, Emir Ömer cevaben.
Timur Han, bu sefer de dedi ki ona hemen:
(Öyleyse, filan şehri bağışlayayım size.
Eğer kabul ederse, bu, nimet olur bize.)
Emir Ömer dedi ki: (Bunu da kabul etmez.
Babam, dünya malına, bir zerre kıymet vermez.)
Son olarak dedi ki: (İkamet ettiğiniz,
Köyü bağışlayayım, lütfen kabul ediniz.)
Emir Ömer, cevaben dedi: (Tahmin ederim,
Bu teklifinizi de kabul etmez pederim.
Zira bana dedi ki ayrılırken oradan:
Bizleri memnun etmek istiyorsa Timur Han,
Adalet ve takvadan ayrılmasın herhalde.
Ancak böyle kurtulur, azaptan kıyamette.
Ölmeden, ahirete yarar iş yapmalı ki,
İnsan, böyle kurtulur azaptan tabii ki.
Ve yine ahirette, yarar iş de bir tektir.
O da, Resulullahın yolunda yürümektir.
İşlerde ve sözlerde, hatta her harekette,
Emir ve yasaklara, uymalıdır elbette.
Bu emirlere uymak, necata sebep olur.
Yani tatbik edenler, ebediyen kurtulur.)
|