Hazret-i Ömer Faruk tertib etti bir ordu.
Mısır'a gönderdi ve bu ülke fetholundu.
Kumandan olduğundan Amr ibni As o sıra,
Vali tayin eyledi kendisini Mısır’a.
Bir kaç ay geçmişti ki, Mısır’da bir kısım halk,
Valinin huzuruna geldiler toplanarak.
Dediler ki: (Ey vali, Mısır’da Nil nehrinin,
Bir adeti vardır ki, herkes bundan tedirgin.
Zira bu yapılmazsa, Nil'in suyu hiç akmaz.
Geldik ki, bu hususu eyleyelim size arz.)
Hayret içerisinde kalarak hemen vali,
Dedi: (Nedir o âdet, söyleyin ey ahali?)
Dediler: (Senede bir, filan ayda, muhakkak,
Anne ve babasının rızasını alarak,
Süsler, nehre atarız bir tek kız çocuğunu.
O zaman su yükselir, biz yaparız hep bunu.
Eğer bunu yapmazsak, Nil'in suyu kesilir.
Mısır halkı bu yüzden, gayet müteessirdir.)
Halkın şikayetini dinledi Amr ibni As.
Dedi: (Bu, çirkin iştir, böyle adet yapılmaz.
Bu, çok yanlış ve bozuk bir adettir ki elbet,
Bu bozuk adetleri, kaldırdı İslamiyet.)
Lakin bir müddet sonra, kesilince yine su,
Gelip haber verdiler valiye bu hususu.
Bu sefer kağıt kalem alarak hemen vali,
Ömer İbnil Hattab’a haber verdi bu hali.
Yazdı ki: (Ey Halife, durum bundan ibaret.
Ben izin vermeyince, yapılmadı o adet.
Lakin yine kesildi bu ara suyu nehrin.
Ne yapmamız gerekir, bize bir yol gösterin.)
Hazret-i Ömer dahi, okuyup bu mektubu,
Cevabında yazdı ki: (Kötü bir âdettir bu.
Gayet iyi yapmışsın izin vermediğine.
Bir kağıt koyuyorum bu mektubun içine.
Mısır'ın Nil nehrine, bir yazı yazdım bizzat.
Eline geçtiğinde, o kağıdı suya at.)
Halifenin mektubu ulaşınca valiye,
Açtı bir merak ile acep ne yazmış? diye.
O kağıdı çıkarıp baktı ki, hakikaten,
Şöyle bir mektup yazmış, Nil nehrine hitaben:
(Ömer ibnil Hattab'tan, Mısır'ın Nil nehrine.
Vakıf oldum suyunun yine kesildiğine.
Ey Nil, akıyordunsa eğer kendiliğinden,
Akma bundan sonra da, su isteyen yok senden.
Yok eğer Hak teâlâ akıtmaktaysa seni,
Biz Ondan istiyoruz suyun yükselmesini.)
Kağıdı, Amr ibni As atınca Nil nehrine,
Suyunun seviyesi, yükseldi birden yine.
|